Tanımayanlar için soruyorum, bize kendinizden bahseder misiniz?

18 Nisan 1988 tarihinde Burdur’da doğdum. İlkokul, ortaokul ve liseyi burada tamamladım. 2011 yılında Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden üçüncülükle mezun oldum. 2013-2014 eğitim öğretim dönemini Polonya’da eğitim görerek geçirdim. 2002 yılından bu yana Halk Dansları ile ilgileniyorum. Birçok halk dansları topluluğunda otantik-düzenleme stillerinde dansçı olarak oynadım. Milli Eğitime bağlı okullarda dans ekiplerinin yarışmaya hazırlanmasında koreograf olarak görev yaptım. 2005 yılında Taner Ezgü ve ekibinden profesyonel olarak eğitim aldım. 2007 yılında Anadolu Üniversitesi Halk Bilim Araştırmaları Merkezi Halk Dansları Topluluğu’na profesyonel dansçı olarak seçildim. Portekiz, Hollanda, İtalya, Belçika ülkelerinde Türkiye’yi ekip arkadaşlarıyla birlikte dansçı olarak temsil ettim. Halen bu birimde dansçı olarak faaliyetlerimize devam etmekteyim. 2009 yılında Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi bünyesinde ‘Sui Generis’ Tiyatro’yu kurdum. On bir senedir faaliyet gösteren bu toplulukta yönetici ve oyuncu olarak çalıştım. Birden fazla oyunun hayata geçirilmesinde yönetmen yardımcısı ve koreograf olarak görev yaptım. 2011 yılında Eskişehir Barosu Gençlik Meclisi İdare Heyeti üyesi olarak seçildim.  İki yıl bu görevi üst üste gerçekleştirdikten sonra aynı kurumun başına başkan olarak seçildim. Eskişehir Barosu Gençlik Meclisi Başkanı olarak iki yıl üst üste başkanlık yaptım. 2015 yılında Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir İl Gençlik Kolları Başkanlığına atandım. Bir yıl bu görevi başarılı bir şekilde sürdürdüm. Sonraki senelerde CHP Eskişehir İl Başkan Yardımcısı olarak görev yaptım. Eskişehir Odunpazarı Belediyesi Tiyatro Müdürlüğü’nün kurulmasında kurucu rolü üstlendim. Bu kurumda iki yıl üst üste hem idarecilik hem de oyunculuk yaptım. Sivil Toplumlar içerisinde yönetici olarak görevim oldu. 2021 yılında Eskişehir Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi olarak seçildim. Hala daha bu görevi sürdürmekteyim. Aynı zamanda Eskişehir Barosu Yönetim Kurulu üyesi olarak baroda görev yapmaktayım. Baro bünyesinde kurulan Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu, Engelli Hakları Komisyonu ve Eğitim/Kültür/Sanat/Spor Komisyonlarının başkanlığını sürdürmekteyim.  Bunlarla birlikte Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde misafir öğretim elemanı olarak ‘Doktor ve Hasta İletişiminde Beden Dili ve Diksiyonun Gücü’ ve Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümünde ‘Eğitim Politikaları ve Temel Yasa Düzenlemeleri’ derslerini vermekteyim. Evliyim ve ‘Azra’ adında 2,5 yaşında bir kızım var.  

Hava gibi su gibi beni ben yapan bir alan

Başarılı bir avukat olmanıza karşın tiyatro yaşamınızda hep var. Tiyatronun avukatlık mesleğine katkıları neler?

Tiyatro benim için vazgeçilmez bir şey. Hava gibi su gibi beni ben yapan bir alan. Aşk desem belki yeri olacak. Kavuştuğum ama bazen de kaybettiğim bir heyecan. Onun için hep arıyorum. Herhalde bulamadığım için aşkım devam ediyor.  Bahsettiğim gibi kendimden uzaklaştığım aslında kendime daha fazla yaklaştığım bir alan. Tiyatroda oyuncu olarak yer almak, avukatlık mesleğim için büyük bir kazanım. Diksiyonun gücünün, samimiyetin ve beden dilinin mesleğime kattığı olumlu yanlarını anlatmak sayfalar alır diye düşünüyorum. Her mesleki görüşmemde, bir kere daha tiyatronun bana kattıklarına şükrediyorum. 

Avukatlık ve tiyatro benzerdir

Avukatlık mesleğinin en önemli dayanağı iyi ve etkili konuşmaktır. Size gelen müvekkillerinize onları tatmin edici bir şekilde cevaplar vermeniz meslekte beklenen en önemli unsurdur.  İşte bu özgüveni en iyi sağlayan sanat dalının tiyatro olduğunu düşünüyorum. Mutlaka dansın ve diğer sanat dallarının da etkisi var. Ama kendinizi iyi tanıyorsanız ve aynı zamanda konuyla ilgili de bilginiz tamamsa o zaman hiç bir şeyden korkmadan cevap verebilirsiniz. Örneğin hazırlandığınız, defalarca provasını gerçekleştirdiğiniz bir oyunun prömiyer gecesi de buna benzer. Çünkü büyük bir özgüven ve bilgi ile 400- 500 kişinin karşısına çıkarsınız. Onun için bu iki alanın, avukatlık ve tiyatronun, benzerliğini ve birbirini desteklemesini hep söylerim ve savunurum. Savunmaya da nefesim yettiğince devam edeceğim. 

‘En iyi yardımcı erkek ödülü’ ve ‘En iyi sahne tasarımı’ Sui Generis’in

Sui Generis Tiyatro ekibi kaç yıldır hayatımızda, bu ekip nasıl bir araya geldi, neler yapıyor? 

2009 yılında hayatın hukuku ile uğraşacak olan biz hukukçular, sahnede de hayatın gerçeklerini gösterelim istedik ve Suı Generıs Tiyatro’yu oluşturduk. Benim için çok önemli bir projeydi. Arkadaşlarıma bu projeden bahsettiğimde beni yalnız bırakmadılar. Hukuk Fakültesi çatısında hazırlıklarımızı tamamladık ve tiyatromuzu oluşturduk. Tabi ilk önce insanlar, acaba nasıl olacak diye merakla beklediler. Fakat çıkan işleri gördükçe tiyatromuz sahiplenildi. Birden fazla büyük işe imza attı ve tüm Türkiye’de tanınır bir grup haline dönüştü. Bu sene repertuvarındaki Dönemeç oyunu ile fark yaratmaya devam ediyor. Seneyi güzel bir ödülle açmanın mutluluğunu yaşadık. İstanbul Maltepe Belediyesi tarafından düzenlenen Uluslararası Tiyatro Festivali’nde festival jürisi şahsımı ‘en iyi yardımcı erkek ödülü’ ile ekibimizin sahnelediği oyunu ise ‘en iyi sahne tasarımı’ ödüllerine layık gördü. Bizim için ayrı bir gurur! 

İnsanın aynasıdır tiyatro

Tiyatromuz artık profesyonel bir tiyatro grubu haline geldi.  12. yılını kutluyor. Bu sene birden fazla yere turne gerçekleştirdi. Türkiye’deki çok önemli festivallerden davet aldı. Gittiği her yerde adından güzel bir şekilde bahsettirdi. Bu konuda emeği olan başta yönetmenimiz Sayın Hakkı Kuş’a, uzun süre birlikte yol yürüdüğümüz ve hala daha beraber olduğumuz hocamız Sayın Prof. Dr. Elif Uzun’a ve bütün arkadaşlarıma teşekkürü bir borç bilirim. Hukuk Fakültesi ile tiyatronun arasındaki bağı çok güçlü görürüm. Aslında sadece hukukla değil bütün alanlarla öyledir. Tiyatro, insana özgüveni, başarılı olmanın ne demek olduğunu gösterir. İnsanın aynasıdır aslında tiyatro. Ben de kendimizi daha rahat görmek ve sanattan uzak kalmamak için 2009 yılında o dönemin Hukuk Fakültesi Dekanı Sayın Hocam Prof. Dr. Nüvit Gerek’e bu durumu açtım. Sonradan bana tezimde  danışmanlık yapan değerli hocamın, bana ve grubumdaki arkadaşlara inancı ile bu proje hayata geçmiş oldu. Eğitim yaşantımın içerisinde tiyatronun bana öğrettiklerini saygıyla karşılamışımdır. İnsanlarla iç içe olan bir alanda yani hukukta, insanlara ve olaylara bakış açımı zenginleştirmiştir. 

Unutulmaya yüz tutmuş radyo tiyatrosunu canlandırdık

Sui Generis olarak gelecek projeleriniz neler, erişilebilir çalışmalar devam edecek mi?

Pandemi öncesinde repertuarımız konusunda çalışma yapmıştık. Ancak pandemi her şeyi alt üst etti. Fakat biz pandemi dönemini de boş geçirmedik. Devamlı çalıştık. Sui Generis Tiyatro olarak pandemi sürecinde çok güzel işler gerçekleştirdik. Unutulmaya yüz tutmuş radyo tiyatrosu’nu canlandırdık. Güzel bir oyun seslendirdik.  Sonrasında hemen oyun çalışmaya başladık. Dönemeç oyunumuzun prömiyerini gerçekleştirdik. ‘Çalışmaya devam’ Çok güzel ve farkındalık yaratacak projeler gelecek. Hiç merak etmeyin. Sui Generis Tiyatro’yu instagram , facebook, twitter üzerinden takip etmeyi unutmayınız. 

Şehir tiyatrolarımızın emeği çok büyük

Türkiye’de tiyatroyu ve tiyatro izleyicisini nasıl tanımlarsınız?

Son zamana kadar tiyatro ile ülkemizde güzel şeyler söylenebilirdi. Ancak bu pandemi dönemi için maalesef. Pandemi döneminde bütün sektörler zarar gördü. Ancak sanatın bütün alanları tamamen son buldu. Sanat emekçileri işlerini yapamaz hale geldi. Bundan dolayı üzüntü içerisindeyim. Birden fazla oyuncu, müzisyen işsiz kaldı. Tiyatro salonları kira ödeyemedikleri için kapanmak zorunda kaldı. Bir an önce gerekli önlemler devlet tarafından alınır da sanat emekçileri daha fazla zarar görmez. Her sene ekim ayında açtığımız sahnelerimiz şu anda kapalı. Ve bir dönem daha kapalı kalacağa benziyor. Karamsar bir tablo çizdim. Ancak gerçekler. Pandemi başlamadan önce tiyatroya ilginin çok iyi olduğunu söyleyebilirim. Birbirinden başarılı grupların oyunları ile sahneler tıka basa doluydu. Tabi iç içe olmayı gerektiren bir sanat dalı tiyatro. Oyuncusu ile seyircisiyle baştan aşağı bir disiplin. Bu disiplinin halk nezdinde karşılığını bulduğunu düşünenlerdenim. Bu konuda başarılı şehir tiyatrolarımızın emeği çok büyük.  Aynı zamanda üniversitelerimizin tiyatroları ve devlet tiyatrolarının başarılı kadrosu ve prensipleri halka iyi anlatılıyor. Umarım pandemiden sonrada bu süreç aynı şekilde devam eder. Öncelikle şu pandemi sürecini atlatmamız ve bu süreçte sanatçılarımıza destek olmayı öğrenmemiz gerekiyor. Dayanışmanın ruhunu arttırmamız gerekiyor. 

Sui Generis Tiyatro  uluslararası festivale damga vurmuştu

Eskişehir ‘Sui Generis’ Tiyatro; 10’ncu yılına özel olarak hazırlamış olduğu prodüksiyon oyun olma özelliği taşıyan ve yönetmenliğini Hakkı Kuş’un üstlendiği ‘12 Öfkeli’ tiyatro oyunu ile Uluslararası Kısa Performanslar Tiyatro Festivali’ne davet edildi. Festival; Maltepe ve Sarıyer Belediyeleri tiyatroları tarafından düzenleniyor. Festival’de birden fazla ülkeden katılan oyunda mevcut Festivalin kapanış gecesine damga vuran ‘12 Öfkeli’ oyununun bir bölümü İstanbul/ Sarıyer ve İstanbul/ Maltepe Belediyeleri youtube hesabından yayınlandı. Adaletin ve önyargının önemini konu olan kült bir filmin tiyatro uyarlaması olan ‘12 Öfkeli’ farklı rejisi ve sahne tasarımı ile Türkiye’den tam not aldı.