Tüm dünyayı ve Türkiye’yi etkisi altına alan yeni tip Korona virüs (Covid-19) ile alışkanlıklar ve bağımlılıklar da değişim gösterdi. Hastalığın yaşandığı ilk günlerde oyun cihazlarının ve oyunların satışlarının normal seviyede devam ettiği aktarılırken, sokağa çıkma yasakları ve kısıtlamalar sonucunda oyun oynamak için gidilen mekânlar kapanınca satışlarda inanılmaz bir patlama yaşandığı belirtiliyor. Ayrıca velilerin, çocuklarının kötü alışkanlıklar ve arkadaşlıklar edinmesini engellemek için, onlardan gelen bu talebi geri çevirmek yerine; onları oyuna teşvik ettikleri gözlemlendi.

Sokağa çıkma yasakları makine satışlarını kat kat arttırdı

Sektörde yer alan kişiler; pandemi sürecinin başlarında işlerinin normal rutininde devam ettiğini, fakat daha sonra satışlarda müthiş bir artış yaşandığını anlattı. Elektronik oyunlar ve oyun makinelerinin alımı, satımı ve onarımıyla uğraşan Mücahit Top, “Sokağa çıkma yasakları ve kısıtlamalar gelmeye başladıktan sonra kafe, oyun alanları ve benzeri yerler kapandıktan sonra bizim işlerimizde müthiş bir patlama oldu diyebilirim. İnsanlara makine yetiştiremedik. Gece 12-1’lere kadar insanların evlerine makine teslim etmeye gidiyorduk. Dükkânımızın sabaha kadar açık kaldığı oluyordu. Temini zorlaştığından dolayı makineler çok fahiş fiyatlara satılmaya başlandı. Ederi 500-600 TL olan cihazlara bin 200- bin 300 TL gibi ücretler istenmeye başlandı. Yani dijital oyun ortamından uzak olan insanlar makinelerini ellerinden çıkarmaya çalıştıkça yüksek fiyatlar istemeye başladılar. Burada müşterilerin çok mağduriyeti oldu ama oyun hastalığı denen bir şey var. İnsanlar zaman geçirebilecekleri bir şey aradılar ve bunu da oyun konsollarıyla değerlendirdiler. Özellikle oyun konsollarında inanılmaz bir satış oldu. Konsol ve bilgisayar için oyun kollarının ve oyun için kullanılan telefon aparatlarının satışlarında da bir patlama yaşandı. Standart bir ayda mesela 5 makine satıyorsam bu pandemi döneminde günde 20 makine satıyordum. Dükkânımıza makine yetiştiremedik neredeyse. İstanbul’dan, civar illerden inanılmaz şekilde makine topladık. Sokağa çıkma yasaklarında izinler alıp şehir dışından makine getirdik. Çevrimiçi platformlardan sürekli ürün satın alıyorduk” şeklinde konuştu.

Oyun konsollarının hastaları fazlalaşıyor

Oyun konsollarında işin artık hastalık boyutuna geldiğini dile getiren Mücahit Top, “Oyun çıkıyor, fiyatı 550 TL bile olsa, müşteri orijinal bandrollü oyunu gelip alıyor hemen. Mesela bir abimiz var, adı Necdet. Çok sessiz sakin bir insandır kendisi. Dışarıdan baktığınız zaman hiç oyun oynar diyeceğiniz bir insan değil kesinlikle. İki gün önce dükkâna geldi, “God of War” adında bir oyun satın aldı. Bu meşhur bir oyundur, çoğu kişi makinelerini öncelikle bu oyunu oynamak için alırlar. God of War’ın yeni bir oyun konsolu geliyor ve şu an KDV-ÖTV hariç 500 dolar gibi bir ücret belirlendi. Ülkemize girdikten sonra bayilerin kârı hariç 8700 TL gibi bir fiyattan bahsediyorlar. Ama adam buraya geldiğinde ‘oyun bin TL, makine 11 bin TL de olsa ben bunu kesinlikle alacağım, hiçbir şey bunun önüne geçemez. Gerekirse yemem içmem, bunu alırım’ diyor. Ama baktığınızda hiç bu adam oyun bağımlısıdır, takıntılıdır demezsiniz. Onun dışında işitme engelli çok müşterimiz var. Bu müşterilerimiz de genellikle NBA hastası insanlar. Daha oyun yeni tanıtıma giriyor, ödemelerini yapıp ön siparişte bekletiyorlar oyunu. Oyun Eskişehir’e ilk geldiğinde bizde olsun istiyorlar. Yani o şekilde çok müşterimiz oluyor” diyerek bağımlılığın ne seviyelerde olduğunu anlattı.

İnsanlar kafelere gitmek yerine ailelerinin yanında oyun oynuyor

Alışkanlıkların her geçen gün başkalaştığını ifade eden Top, “Yeni bir oyun konsolu çıkacak şimdi. İnsanlar şu gözle bakıyorlar; kafelere, mekânlara gideceğime veya her gün kahvehanede oturacağıma ailemin yanında evimde dururum diyor. Ailemin yanında otururum, onlarla zaman geçirmiş olurum diye düşünüyor. Dışarı çıkma alışkanlığı değil de oyun oynama alışkanlığı edinmiş kendine. Mesela bir oyunun serisi var, bunu bizden önce araştırıyor. O şekilde hastaları var bu oyun işinin, bu derece müşterilerimiz var” diyerek müşterilerin düşünce yapısını paylaştı.

“Anne babalar bize, ‘çocuğum ne isterse verin’ diyorlar”

Velilerin bu konuya nasıl yaklaştığına da değinen Mücahit Top, “Anne babalar şikâyet etmekten ziyade gelip ‘çocuğum ne isterse verin’ diyorlar. Aileler çocuklarının dışarıda insanlar tarafından küçük düşürülmesini veya mağdur olmasını istemiyor. Bu ürünün parası neyse parasını ödeyip çocuğumu yanımda tutayım diyor. Maddiyatla ilgili çok fazla düşünmüyor. Bazı aileler geliyor, çocuğu internet kafeden çıkartamadığını söylüyor. Aile çocuğunu alıp geliyor yanımıza, istedikleri özelliklerde bir bilgisayar ayarlıyoruz; 9 bin TL fiyat tutuyor. Aile ‘ben bunu alacağım kardeşim, yeter ki çocuğumu eve bağlayabileyim’ diyor. Dışarıdaki kötü ortamdan çocuğunu çekebilmek için fiyatına bakmadan çocuğunu memnun edeceği şekilde davranıyorlar” sözleriyle durumu anlattı.

İnternet üzerinden sosyalleşmek de mümkün

Mücahit Top, insanların oyun oynarken yeni arkadaşlıklar edindiğini aktardıktan sonra, “Aslında bu işler sosyalleşmeyi o kadar da yok etmiyor. Yanlış kullanım olmadığı zaman sorun yok. Artık insanlar çevrimiçi bir şekilde oynuyorlar bu oyunları. Pek çok iletişim programında gerek konuşarak gerek mesajlaşarak sohbet muhabbet edilebiliyor. Aynı şehirde olanlar bir araya gelip vakit geçirebiliyor. İnsanlar bu şekilde yeni dostluklar, arkadaşlıklar edinebiliyorlar. Bu, bir yönden de iyi bir şey. Yeni neslin yeni teknolojisi denilebilir. Bizim Ankara, İstanbul ekiplerimiz var. Sanal ortamda takıldıktan sonra gerçek hayatta birbirleriyle tanışabilmek için yemekler, kamplar düzenliyorlar, tatillere gidiyorlar. Dostlukları güçlendiriyor böyle etkinlikler de. Ortak bir hobi etrafında buluşuyorlar” dedi ve sözlerini noktaladı.