‘Stratejik İş Birliği Anlaşmaları İmza Töreni’ne katılmak üzere Eskişehir’e gelen Milli Savunma Bakanı Orgeneral Hulusi Akar, 2000’lerin başlangıcında savunma sanayi konusunda millilik oranları yüzde 50’lerdeyken şu an yüzde 70’lere yaklaştığını belirterek, "Bu alanda daha önce oldukça az olan proje sayısı bugün nereden baksanız 650’ye yaklaştı. Miktar da 100 milyara yaklaştı" dedi. Askeri fabrikaların üretim, bakım, onarım ve modernizasyon faaliyetlerinde kritiklik arz eden ve yurt dışından temin edilen ham madde, malzeme ve sistemlerle ilgili hizmetlerin yurt içinde tedarikçi kaynakları oluşturmak amacıyla Eskişehir 1. Ana Bakım Fabrika Müdürlüğü’nde ‘Stratejik İş Birliği Anlaşmaları İmza Töreni’ gerçekleştirildi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan törende Stratejik İş Birliği Anlaşmaları ile alakalı sunum yapıldı.

Akar, 1. Hava Bakım Fabrika Müdürlüğü'ndeki Stratejik İşbirliği Anlaşmaları İmza Töreni'nde, bölgesel ve küresel düzeyde kritik bir süreçten geçildiğini belirtti. Bu gelişmelere bağlı olarak Türkiye'ye yönelik risk, tehdit ve tehlikelerin her geçen gün arttığını ifade eden Bakan Akar, "Ülkemizin, milletimizin birliği, bütünlüğü, egemenliği ve bağımsızlığı için Türk Silahlı Kuvvetleri ve bir bütün anlamında Milli Savunma Bakanlığı olarak elimizden gelen her türlü gayreti göstererek üzerimize düşen görevleri en iyi şekilde yapmanın gayreti içindeyiz." diye konuştu.

Arazide kan, karargahta ter dökülerek elde edilen başarılarda kahramanlık ve fedakarlığın yanı sıra eldeki silah, araç, gereç ve mühimmatın da önemli olduğunu vurgulayan Bakan Akar, "Bu başarının kalıcı olabilmesinin olmazsa olmaz koşullardan birinin güçlü savunma sanayi olduğunu biliyoruz. Bu bilinç, anlayışla savunma sanayimizin her alanda gelişmesi için gayret göstermekteyiz." ifadesini kullandı. Savunma sanayi konusunda çalışmaların daha da yoğunlaştırılmasının önemine değinen Akar, Savunma Sanayii Başkanlığının bu alandaki çalışmalarının her türlü takdirin üzerinde olduğunu söyledi.

Bakan Akar, savunma sanayinin savunma ve güvenlik alanının yanı sıra ekonomik, teknoloji ve istihdam alanında da etkili olduğunu belirterek, "Güçlü ve kendi kendine yetebilen bir savunma sanayiine sahip olmamız, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ülkesini ve milletini savunması için ihtiyaç duyulan savunma sanayi ihtiyaçlarının milli ve yerli olarak üretilmesi bir tercih değil, bir zorunluluktur. Bu konuda geçmişi çok iyi hatırlamamız, geleceğe de geçmişten aldığımız derslerle bakmamız lazım. Bunun için de savunma ve güvenlik meselesi olması nedeniyle herhangi bir gecikmeye, ihmale tahammülün olmadığını çok iyi bilmemiz lazım." değerlendirmesini yaptı. Bu coğrafyada var olabilmek için güçlü olunması gerektiğinin altını çizen Akar, şunları söyledi:

"Güçlü olmanın en temel prensiplerinden birinin de silahlı kuvvetler olduğu biliniyor. Bunun da temelinde savunma sanayi meselesi var. Dolayısıyla kendi silahı, kendi mühimmatı, gereciyle donatılmış bir Türk Silahlı Kuvvetleri, sahip olduğu etkin, caydırıcı ve saygın ordu olarak kendisine verilen görevleri başarabilecektir. Hem etkin, caydırıcı, saygın bir silahlı kuvvetleri hem de bunun arkasında yerli ve milli savunma sanayiyle hem arazide hem masada olma şansını elde edebiliriz. Aksi halde geçmişte buna benzer örnekler olduğu gibi birçok konuda zorlanacağımız kesindir." 

"Kendi göbeğimizi kendimiz kesmeliyiz"

Savunma sanayi alanında geçmişte yaşanan sıkıntılardan örnekler veren Akar, parası verilmesine rağmen İHA'ların motorlarının bakımının dahi yaptırılamadığını ve mahkemelik olunduğunu söyledi. Bakan Akar, bunlardan ders çıkarılmasının önemini vurguladı. Savunma sanayinde Türkiye'nin "kendi göbeğini kendisinin kesmesi"nin önemini işaret eden Akar, "Aksi halde bundan önce olduğu gibi paranız da olsa kapı kapı dolaşıp bazı ülkeleri ikna etmek için uğraşıp dururuz." diye konuştu.

Yerlilik ve millilik parolasıyla çıkılan savunma sanayi yolunda milli güvenlik stratejilerini ve teknolojilerini geliştirmek için çalışmaların yoğun şekilde sürdürüleceğini bildiren Akar, 2000'li yılların başında savunma sanayide çok düşük olan millilik oranının neredeyse yüzde 70'e ulaşmasından duyduğu memnuniyeti ifade etti. Akar, savunma sanayide özel sektörden de büyük beklentilerinin olduğunu belirterek, bu alanda özel sektörün sorumluluğunun da büyük olduğunu vurguladı.

Yerli üretime imkan veren stratejik işbirliği anlaşmaları mekanizmasını hayata geçirdiklerini ifade eden Akar, geleceği öngörerek, alım garantisiyle yatırımların yapılabilmesine imkan tanıyan onaylı tedarikçilik sisteminin hayata geçirildiğini belirtti. Yeni sistemin kaliteyi, savunma sanayinin rekabet gücünü artıracağını ifade eden Akar, firmaları "Milli Savunma Bakanlığı Onaylı Tedarikçisi" olmak için başvuru yapmaya davet etti.

Komutanlar da katıldı

Stratejik İşbirliği Anlaşmaları İmza Töreni, İstiklal Marşı ve saygı duruşuyla başladı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz, Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Milli Savunma Bakanı Yardımcısı Muhsin Dere'nin de katıldığı törende, askeri yetkililer ile firma sahipleri arasında iş birliği anlaşmaları imzalandı. Tören öncesinde Bakan Akar, Muharip Hava Kuvveti Komutanlığını da ziyaret etti.