Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’nun (TÜBİTAK) 1963’da kurulduğunu hatırlatan Mandal, 55’inci yılında bulunan kurumun kendi hayatında da çok olumlu etkilerinin bulunduğunu söyledi. Kurumların varlığı ve sürdürülebilirliğinin her zaman bir bayrak yarışıyla devam ettiğini belirten Mandal, başta önceki başkan Arif Ergin olmak üzere TÜBİTAK'ta görev alan ve emek veren tüm başkanlara teşekkür etti.

Yeni görevinin heyecanı ve sorumluluğu içinde olduğunu dile getiren Mandal, "TÜBİTAK Başkanlığı görevi, benim için çok önemli ve kıymetli. Çünkü TÜBİTAK benim gibi birçok akademisyenin, akademik kariyerinde ve bireysel gelişiminde çok önemli ve değerli izleri olan bir kurum" dedi.

TÜBİTAK'IN YENİDEN YAPILANDIRILMASI: Mandal, akademisyenliğinin yanında girişimci olarak da sahada bulunduğunu belirterek, Gebze ve Eskişehir'deki teknoparkların yönetiminde görev aldığını söyledi. Bugüne kadar masanın değişik taraflarında oturduğunu ve kazandığı tecrübeyi var gücüyle TÜBİTAK'a da aktarmak istediğini ifade eden Mandal, kurumun ilişki ve iş birliği sürecinin daha iyi yönetilmesi gerektiğini dile getirdi.

TÜBİTAK'ın yeniden yapılandırılmasıyla ilgili çalışmaları anlatan Mandal, "TÜBİTAK'ın fonksiyonlarının, daha verimli ve hızlı çalışabilmesi, rekabet ortamının ülkemizin ihtiyaçları noktasında artırılabilmesi için yeniden yapılanmaya ihtiyaç var. Bakanlığımızın şu anda kurumsal düzeyde yönettiği bu süreçte yapılacak değişikliklerle TÜBİTAK, kendisine tanımlanan görevi tüm gayret ve çabasıyla yerine getirecek" diye konuştu.

Kurumun akademi, girişimciler ve iş dünyasınca daha fazla ulaşılabilen bir yapıda çalışması gerektiğini belirten Mandal, böylece oluşan iletişim sürecinin üretim zincirine dönüşeceğini ve ortak akıl yöntemiyle çözüm süreçlerin geliştirileceğini bildirdi. Bilgi ve bilimi topluma daha fazla sevdirmek için de gayret göstereceklerinin altını çizen Mandal, şöyle devam etti:
"TÜBİTAK toplumun her kesimine ulaşmaya çalışıyor ancak bilginin aktarım yöntemleri çok hızlı değişiyor. Gelişen dünyada basılı materyallerin ötesinde, dijital ortam da önem kazanıyor. Yeni nesil çocuk ve gençlerimizin ilgi ve öğrenme yöntemleri hızla farklılaşıyor. Dolayısıyla onlarla kendini konumlandırabilecek ve ilişkilendirebilecek bir TÜBİTAK modeli gerekiyor."

NİTELİKLİ BİLGİ VE İNSAN HEDEFİ: TÜBİTAK'ın, özellikle Türkiye'nin 2023 yılı ve 11. Kalkınma Planı hedeflerine odaklanacağını, bu kapsamda kendini çok daha belirgin bir şekilde göstereceğini anlatan Mandal, her kesimin kurumdan beklentilerinin bulunduğuna dikkati çekti.

Mandal, TÜBİTAK'ın çocuklardan gençlere, akademisyenlerden araştırmacılara ve girişimcilere kadar kesimleri ilgilendirdiğini belirterek, şunları söyledi:
"Yeni dönemde, üniversiteler ve iş dünyasına kapımız daha fazla açık olacak. Süreçleri birlikte değerlendireceğiz. Özellikle ülkemizin en fazla ihtiyacı olan 'nitelikli bilgi' ve 'nitelikli insan' konusunda girişimlerde bulunacağız. Ülkemizin içinden geçtiği bu süreçte, yerli ve milli teknolojinin geliştirilmesi için nitelikli bilgi üretilmesi gerekiyor. Nitelikli bilginin üretilmesi için de bilimsel araştırma, uygulamalı araştırma, teknoloji ve ürün geliştirme süreçlerinin, her katmanın titizlikle çalışılması gerekiyor. Katmanlı süreç sonunda ortaya çıkan yapı, aşamaların bileşiminden daha büyük ve daha önemli bir yapı. Bu yapıda bilgiden daha da önemlisi, bilginin üretiminde olmazsa olmaz olan insan kaynağı."

İnsan kaynağının erken aşama okul evrelerinden yükseköğretime, girişimcilerden iş dünyasının en tepesine kadar tüm kesimleri kapsadığını belirten Mandal, sadece akademideki insan kaynağını iyileştirmenin yeterli olmadığını, iş dünyasındaki insan kaynağını da iyileştirip sinerji yaratarak ülkenin ihtiyaçlarının karşılanabileceğini söyledi.

Mandal, bu noktada bilgi ve bilime ilginin anahtar olacağını anlatarak, "Ülkelerin varlık sebepleri ve kuvvetleri, ne kadar çok bilgi üretebildikleri ve bu bilgileri ne kadar kullanılabilir bilgiye dönüştürdükleriyle ilişkili. Dolayısıyla geçmişte daha fazla kapalı ortamdaki örtük bilgiden bahsederken, şu anda daha fazla iş birliği süreciyle geliştirilen bilgiden söz ediyoruz. Burada anahtar konulardan birisi de, bilgi üretecek insan kaynağının iş birliğine dayalı yaklaşımla çalışması" dedi.

PROF. DR. HASAN MANDAL KİMDİR?: TÜBİTAK'ın yeni Başkanı Hasan Mandal Eskişehir'de dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini bu ilde tamamlayan Mandal, ODTÜ Metalurji Mühendisliği Bölümünden mezun oldu. Lisans eğitiminin ardından TÜBİTAK bursu kazanan Mandal, doktorasını İngiltere'de tamamladı ve Eskişehir Anadolu Üniversitesinde akademik kariyerine başladı. Mandal, Bölüm Başkanı, Dekan ve Rektör Yardımcısı olarak çalıştığı Eskişehir Anadolu Üniversitesinden sonra, Sabancı Üniversitesinde Rektör Yardımcısı oldu. Türkiye Mühendislik Dekanları Konsey Başkanı, Küresel Mühendislik Dekanları Konsey Başkanı, Avrupa Seramik Derneği Başkanı, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) üyesi, YÖK Yürütme Kurulu üyesi ve YÖK Başkan Vekili olarak görev yapan Mandal, ocak ayından itibaren Sabancı Üniversitesinde Rektör Vekili olarak çalıştı ve geçen hafta TÜBİTAK Başkanlığına atandı.