Eskişehir'de eski eşi Yalçın Özalpay tarafından kafasına satırla vurularak ağır yaralanan Ayşe Tuba Arslan, 44 günlük yaşam mücadelesini kazanamayarak hayatını kaybetmişti. Sanık Yalçın Özalpay hakkında Eskişehir 3. Ağır Ceza Mahkemesince ‘tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilirken, yapılan itiraz sonrasında dosya Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gitti. İstinaf mahkemesince yerel mahkemenin kararı bozularak, ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan haksız tahrik indirimiyle sanığın cezası 24 yıla indirildi. Temyize başvurulması üzerine dosya Yargıtay 1. Ceza Dairesine sevk edildi. Daire, istinafın kararını "eksik ceza tayini" diyerek bozdu. Kararda, boşanma kararı kesinleştikten sonra önceye dayalı sadakat yükümlülüğünün ihlal edilmesine ilişkin iddiaların haksız tahrik olarak değerlendirilemeyeceği belirtildi. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinde görülen davaya Eskişehir H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan sanık Yalçın Özalpay SEGBİS aracılığıyla katıldı. Duruşmaya maktul Ayşe Tuba Arslan’ın annesi Meral Sondikme ve babası Serdar Arslan SEGBİS aracılığıyla Eskişehir’den katıldı. Taraf avukatları mahkemede hazır bulundu. “Kızım daha önce defalarca şikâyette bulundu” Duruşmada Yargıtay 1. Ceza Dairesinin istinaf mahkemesinin kararına yönelik bozma ilamı okundu. Beyanda bulunan sanık Yalçın Özalpay ve avukatı istinaf mahkemesinin Yargıtay’ın bozma kararına karşı kararında direnmesini talep etti. Bu sırada maktul Arslan’ın annesi Meral Sondikme fenalaşarak salondan çıktı. Bozma ilamına ilişkin beyanda bulunan maktulün babası Serdar Arslan, “Bizim çektiğimiz acıyı kimse çekmesin. Sanık yalan konuşuyor. Olayda haksız tahrik falan yok. Kızım daha önce defalarca şikâyette bulundu. Yerel mahkemenin kararının uygulanmasını istiyorum” dedi. Yargıtay’ın bozma ilamına yönelik ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, bozma ilamına uyulmasına karar verdi. Esas hakkındaki mütalaasını açıklayan iddia makamı, sanık Yalçın Özalpay’ın ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan cezalandırılmasını istedi. “Ben ömrümde karıncayı dahi incitmedim” Karardan önce son sözleri sorulan sanık Yalçın Özalpay, “25 senedir evliyim. Ben ömrümde bir karıncayı dahi incitmedim. Kötü söz bile söylemedim. İddia edildiği gibi onun sırtından geçinen biri değilim. Pişmanım” dedi. Bozma kararına uyan istinaf mahkemesi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmetti Kararını açıklayan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi heyeti, Eskişehir 3. Ağır Ceza Mahkemesince verilen hükmün kaldırılmasına, sanığın ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasına karar verdi. Cezada iyi hal ve haksız tahrik indirimleri uygulanmadı. Karar duruşmasının ardından sivil toplum kuruluşları ve maktul Ayşe Tuba Arslan’ın ailesi ile avukatları Eskişehir Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya CHP Eskişehir milletvekilleri Jale Nur Süllü ve Utku Çakırözer de katıldı. “Bu karardan yana tek umudumuz başka kadınların hayatlarını kaybetmesine engel olmasını sağlamasıdır” Eskişehir Adliyesi önünde açıklamada bulunan Ayşe Tuba Arslan’ın ailesinin avukatı Betül Duman, “Bölge adliye mahkemesi heyeti, temyiz mahkemesinden gelen karara uyulmasına karar verdi. Ayşe Tuba Arslan’ın katilini ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm etti. Herhangi bir haksız tahrik indirimi uygulamadı. Bu karar Ayşe Tuba için bir anlam ifade etmiyor çünkü hayatını kaybetti. Bu karardan yana tek umudumuz başka kadınların hayatlarını kaybetmesine engel olmasını sağlamasıdır” diye konuştu. “Onun acısıyla ben yaşamak istemiyorum” Karar sonrasında gözyaşlarına hâkim olamayan Ayşe Tuba Arslan’ın annesi Meral Sondikme, “11 Ekim 2019’da acı ve işkence çektirilerek kasıtlı olarak öldürüldü. Ayşe Tuba benim öz kızımdı. Onun acısıyla ben yaşamak istemiyorum. 2019’dan beri sokaklardayım. Bittim, mahvoldum. Kasıtlı olarak öldürüldü. İşkence ve acı çekti. 44 gün yoğun bakımda kaldı. Daha sonra hayatını kaybetti, yaşayacak durumu yokmuş. Geriye gelmeyecek ama ben bittim, mahvoldum” ifadelerini kullandı. “Kızım tasarlanarak, takip edilerek, vahşice şehrin göbeğinde öldürüldü” Verilen kararın kendilerini rahatlattığını söyleyen baba Serdar Arslan, “Bir baba olarak çok büyük acı yaşadım. Allah bu acıyı kimseye yaşatmasın. 23 şikâyet dilekçemizden eğer birisi dikkate alınsaydı, kızım bugün belki de yaşıyor olabilirdi. Kızım tasarlanarak, takip edilerek, vahşice şehrin göbeğinde öldürüldü. Dağın başında değil, şehrin göbeğinde. Sözün bittiği yerdeyiz. Karar bizim için sevindirici. Bundan sonrası için caydırıcı bir karar olur inşallah. Kadınlarımız, kızlarımız öldürülmesin. Benim temennim, bu zihniyet, bu görüş ortadan kalksın. Kadınlarımız, kızlarımız sahipsiz bırakılmasın. Kadınlarımıza, kızlarımıza hoşgörüyle bakılsın. Onlar bizim canımız, onlar bizim kanımız, onlar bizim anamız, onlar bizim bacımız” dedi. Olayın geçmişi Eskişehir’de bulunan anaokulunda aşçı olarak çalışan Ayşe Tuba Arslan, geçimsizlik yaşadığı eşi Yalçın Özalpay’dan 24 yıl sonra boşandı. Boşandıktan sonra da Yalçın Özalpay tarafından tehdit ve takibe maruz kalan Arslan, bu olaylarla ilgili şikayette bulundu. Özalpay tarafından 2019’da kafasına defalarca satırla vurularak ağır yaralanan Ayşe Tuba Arslan, Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde verdiği yaşam mücadelesini 44 gün sonra kaybetti.