Büyükşehir belediyelerinin yasa ile zorunlu olan hayvan barınak ve bakım evlerini kurmadığını veya alt ilçe belediyelere bu işi devrettiğini anlatan Çiçek, hayvan söz konusu olduğunda destek yerine köstek olmanın yeğlendiğini anlattı. Mancahane Başkanı Nesrin Çiçek, “Hayvan Koruma Kanunu’na göre; sokak hayvanlarının kısırlaştırılması, aşılanması, küpelenmesi ve olası kaza, hastalık gibi durumlarda tedavi etmek yahut ettirmek belediyelerin görevleri içinde zorunludur. Altını çizmek isterim ki kendi olanakları dahilinde müdahale edecek personel, alet, ekipman teşhis, tanı koyacak, röntgen, ultrason cihazı gibi ekipmanları mevcut değilse, hasta olan, kazalı, travmalı, canları özel kliniklerde tedavi ettirip ücretini karşılamak zorundadır. Bu görevini ifa etmeyen belediyeler, kamuda vicdan yükü oluşturmaktadır” dedi.

"Eksik ekipman ve stajyer elemanlarla çalışıyorlar": Çiçek, açıklamasını, “Belediyelerin, eksik ekipman stajyer aşamasında kalmış kendini mesleki olarak geliştirmemiş hekimlerle çalışarak sadece ilk yardım veya kısırlaştırmadan öteye geçmeyen bir yapıda hareket etmektedir. Bu yapı bizlerin var olmasına etkendir. Oysaki belediyeler daha profesyonel bakış açısı ile yaklaşsa bizlere gerek kalmayacaktır. Biz kurumlara asıl görevi iade etme niyetiyle yola çıktık. İnsan hayvanın doğasını bozmamış olsa idi hayvanın bugün insanlığa ihtiyacı yoktu. Aslında hayvana ihtiyacı olan canlı insandır. Hiç bir canlı insanın sütünden, etinden, yününden, derisinden faydalanma ihtiyacına sahip değildir. Doğasında hissi olarak insandan kabiliyetlidir” diye belirtti.