“Siyasi dolandırıcılıktır bazılarının yaptığı. Sayın Hatipoğlu’nu ben hiç tanımam. Bir arkadaşımızın buyur gel demesi ile 3 sene önce partimize gelmiş, sorun yok. Çok enteresan, ayrılırken bana geldi tebliğde bulundu, o da normal. Ben de son derece saygılı davrandım. Bir soru sordum, ‘Niçin bize geldiniz? Ekonomik durumunuz çok iyiymiş, niçin milletvekili olmayı istediniz? Verdiği cevap şu, ‘Ben zaten AK Parti’liydim, Murat Mercan’ın çok yakınıydım. Maddi, manevi AK Parti’ye çok yardımım oldu. Ben belediye başkanı olmak istiyorum, siz AK Parti ve MHP’yle ittifak yapıp beni aday göstermeliydiniz’ Bunu televizyonlara da söyledi zaten. ‘Peki hangi partiye geçeceksiniz?’ diye sordum. ‘Henüz herhangi bir görüşme yapmadım’ dedi, 4 gün sonra AK Parti’ye gitti”
“Biz bir işletme değiliz”
Akşener eleştirilerine şöyle devam etti;
“Arkadaş sözde büyük bir iş adamı ya anlaya anlaya neyi anlamış. Çok ilginç bir sekreterin CEO olduğu bir aile şirketiymiş. Açalım bunu, ben sınıfsal çelişkiye çok inanırım. Tekrar söylüyorum, bu bir zengin çocuğunun, varlıklı aile şımarığının Cumhuriyet’in benim gibilere bahşettiği, senin gibilere bahşettiği bu fırsat eşitliğini aşağıda gören bir zihniyetin sekreteri küçümseyen sözleridir. Biz bir işletme değiliz, dolayısıyla bir CEO değil. Ben bir genel başkanım seçiyorsunuz oturuyoruz, seçmediğiniz gün gidiyoruz. Siyasi partiler böyle bir şey. Ama işletme anlamında işe bakarsak bu arkadaşın şirketinde herhangi bir sekreterin yarın bir yere gelmesi mümkün değil demek ki”
