Demiryolu araçlarının Türkiye’de üretilmesi amacıyla yerli sanayinin geliştirildiğini vurgulayan Bakan Karaismailoğlu, "TÜRASAŞ Eskişehir Bölge Müdürlüğümüzce yürütülen proje ile dizel elektrik ve batarya modunda çalışabilen hibrid lokomotifi, prototip olarak üretebilen dünyadaki sayılı ülkelerden biri olduk. Bugüne kadar 403 adet yeni nesil milli yük vagonunu hizmete verdik. Bu yılın ilk yarısından başlayarak 100 adet daha yerli, milli yük vagonu üretip, hizmete almış olacağız. Demiryollarımızda yük ve yolcu taşımacılığı ile manevra hizmetleri için kendi araçlarımızı üretiyoruz. Milli dizel elektrikli lokomotifi ve 160 km/sa hıza sahip milli elektrikli tren setini ürettik. Bunun yanı sıra hibrit lokomotif ve 5MW gücünde milli elektrikli lokomotif projelerimiz devam ediyor. Özgün ve ağır dizel motor üretimi projeleri de TÜRASAŞ Eskişehir Bölge Müdürlüğümüz tarafından yürütülmektedir. Yüzde 80 yerlilik oranına sahip 1000 beygir gücünde Milli dizel motoru ticarileştirip pazara sunduk. 2004-2020 yılları arasında demiryolu sektöründe kullandığımız tam 280 ürünü yerliye dönüştürdük ve bu sayede yılda yaklaşık 43 milyon TL tasarruf sağlıyoruz" dedi.

Yüksek hızlı trenle taşımacılığa da değinen Karaismailoğlu "Akıllı ulaşım sistemleriyle, verimli, hızlı, güvenli ve katma değerli seyahati mümkün hale getiriyoruz. Yeni İpek Yolu’nun kalbinde yer alan coğrafyamızı dünyaya bağlayan multi-modal ulaşım hatlarıyla, ticari koridorlar oluşturuyor, lojistik anlamda bir süper güç olma yolunda ilerliyoruz. Ülkemizin dünyanın lider ekonomilerinden biri olma hedeflerine gayret ve azimle hizmet etmeyi sürdüreceğiz. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları geçtiğimiz günlerde 164. yılını kutladı. Dünya’da 1830’lu yıllarda kullanılmaya başlayan ve Sanayi Devrimi’nin ateşleyicisi olan demiryollarının, o devrin gelişmiş ülkeleriyle neredeyse eş zamanlı olarak Anadolu’ya gelmesi önemlidir. Lakin, geçen zaman zarfında, kapsam ve nitelik olarak beklenen gelişmenin yaşanmaması nedeniyle, verimli, hızlı ve yüksek kapasiteli bu ulaşım mod’undan yeterince yararlanamadığımızı görüyoruz. Ancak, 2002 yılında başlattığımız ulaşım ve altyapı hamlesiyle demiryolunda da çok önemli gelişmeler kaydettik. Bugün demiryollarında yakaladığımız başarıyı rakamlar da açık olarak ifade etmektedir: 2003-2020 yılları arasında, ulaştırma ve iletişim sektörüne yaptığımız yaklaşık 907,2 milyar liralık yatırımın yüzde 18,6’sını demiryollarına ayırarak, 169,2 milyar liraya yakın bir harcama gerçekleştirdik. Türkiye genelinde, 11 bin 590 kilometresi konvansiyonel hat ve 1213 kilometresi de yüksek hızlı demiryolu ağı olmak üzere toplamda 12 bin 83 kilometrelik demiryolu ağımız bulunmaktadır. 2003 yılındaki 2 bin 505 kilometrelik sinyalli hat uzunluğumuzu, 2020 yılında yüzde 155 oranında artırarak 6 bin 382 kilometreye çakardık. Aynı şekilde, 2002 yılında 2 bin 82 kilometre olan elektrikli hat uzunluğumuzu da 2020 yılında yüzde 176 oranında artırarak 5 bin 753 kilometreye çıkardık. Ankara-İstanbul Hızlı Tren Projemizle, Ankara Konya ve Ankara-Eskişehir YHT ile, hatlarımızdaki elektrifikasyon ve sinyalizasyon projelerinin yanı sıra Marmaray ile Türkiye’yi YHT teknolojisinde Avrupa’da 6, Dünya’da da 8. sıraya çıkarmayı başardık. YHT’lerle Ankara-Konya arası seyahat süresini 9 saatten 1 saat 45 dakikaya, Ankara-Eskişehir arasındaki süreyi 3 saatten 1.5 saate indirdik. Bugün Ankara-Konya arasındaki yolcu taşımacılığının yüzde 66’sı, Ankara-Eskişehir arasındaki yolcu taşımacılığının yüzde 72’si YHT’lerle yapılıyor. Bu önemli projelerimizin sayesinde, karbondioksit emisyonu, enerji, zaman ve bakım giderleri açısından, 2019’da, 4 milyar 839 milyon lira tasarruf sağladık. Ayrıca tüm demiryollarımızda 2019 yılında 246 milyon yolcu taşıdığımızı burada ifade etmek istiyorum" ifadelerini kullandı.