31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde aday gösterilmeyen Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen ile ilgili ulusal medyada tartışmalar devam ediyor. 25 yıllık belediye başkanlığının sonuna gelen Büyükerşen hakkında son olarak gazeteci İsmail Saymaz, övgü dolu sözlerle bahsetti.
Sözcü TV’deki Para Politika programında İpek Özbey’e konuşan İsmail Saymaz, İSKİ skandalından sonra güven kaybeden sosyal demokrat belediyeciliğin, Büyükerşen’in Eskişehir’deki hizmetleri sonrası yeniden itibar kazandığını ifade ederek “‘İSKİ’den sonra ayaklar altına alınan sosyal demokrat belediyeciliğinin itibarını Yılmaz Büyükerşen yükseltti. Yerden aldı ve yükseltti ve ona şeref verdi, itibar verdi. Sosyal demokratların, üstelik merkez sağ eğilimli bir şehri nasıl bir medeni şehir haline getirebildiklerini, nasıl çoğulcu bir demokrasiyi hayata geçirebildiklerini, o ortaya koydu” dedi.
Açıklamalarında İstanbul’da SHP’li Nurettin Sözen’in belediye başkanlığı yaptığı dönemde yaşanan İSKİ skandalını hatırlatan Saymaz şöyle konuştu;
“Yılmaz Büyükerşen’in şöyle büyük bir başarısı var. Sosyal demokrat belediyecilik şöyle büyük bir yara aldı, İSKİ skandalı ile yerlere düştü. Bu skandaldan sonra büyüklüğünü ve çapını tartışmıyorum ama onun yarattığı tesis sosyal demokratların belediyecilik yapamayacağını, yolsuzluğa bulaşacağı yönünde bir kanaati oluşturdu ve bu milli görüşçülerin yükselişinin önünü açtı. İSKİ’den sonra ayaklar altına alınan sosyal demokrat belediyeciliğinin itibarını Yılmaz Büyükerşen yükseltti. Yerden aldı ve yükseltti ve ona şeref verdi, itibar verdi. Sosyal demokratların, üstelik merkez sağ eğilimli bir şehri nasıl bir medeni şehir haline getirebildiklerini, nasıl çoğulcu bir demokrasiyi hayata geçirebildiklerini, o ortaya koydu. Eskişehir’e metro yol getirdi. Eskişehir’i üniversiteler şehri haline o getirdi. Eskişehir artık liselilerin, gidip orada okuyup yaşamak istedikleri bir şehir haline geldi. Eskişehir’e denizi getirdi”
“CHP hocanın kırgınlığını telafi eder”
İsmail Saymaz Büyükerşen’in gündemde olan ‘kırgınım’ ifadesine yönelik ise şu ifadeleri kullandı;
“Şimdi tabii bütün bunlardan kaynaklı Yılmaz Büyükerşen’in ismine, şanına layık şekilde uğurlanması icap eder. CHP bu dönemde anket yaptırdı. Yılmaz Büyükerşen ile ilgili beğeni yüzde 80 oranında çıktı. Ama aynı zamanda yapılan değişim anketinde de oran yüzde 80 oranında çıktı. Bu nedenle CHP genel merkezi, hocaya buyurun gelin genel başkan danışmanı olun, bir eliniz de belediyelerin üzerinde olsun ama belediyedeki saha görevini bir başka arkadaş devralsın demiş. Hoca da ‘Aslında başta benim aday olmaya niyetim yoktu ama hiç kimse adaylık için başvurmayınca genel merkez de aday olun diye talepte bulununca başvurdum. Sonra de benden yaşlıyım diye çekilmemi istediler, ben de gurur yaptım çekilmedim’ dedi. Bunun üzerine bir orta yol bulunarak bir başka aday seçilmiş. Büyükerşen ‘kırıldım’ diyor. Sonuç bu şekilde olmayabilirdi. Yılmaz Büyükerşen’e yakışan, sosyal demokrat belediyeciliğini yücelten geçmişine layık bir veda havasında uğurlanması mümkündü. Fakat ‘kırıldım’ diyerek ayrıldı. Yine de Büyükerşen’in örnek bir partili gibi davrandığını düşünüyorum. Çünkü Ayşe Ünlüce’nin seçim kampanyasında yer alacağını söylüyor. Bu kırgınlık CHP’nin telafi edebileceğini düşünüyorum. Türkiye’nin diğer şehirleri neden hocanın bilgi ve tecrübesinden yararlanmasın? Tüm şehirler faydalanmalı. O nedenle bu kırgınlığın barış havasına dönüşeceğini düşünüyorum”
