CHP Eskişehir İl Başkanı Recep Taşel, 12 Eylül 1980 Darbesi’ne ilişkin açıklamalar yaptı. Taşel, “43 yıl önce bugün, 12 Eylül faşist darbecileri kör topal ilerleyen demokrasimizi kesintiye uğrattılar. TBMM’yi lav ederek sıkıyönetim ilan ettiler. Adaletsiz düzene itiraz eden ve gittikçe yükselen sol muhalefeti, sol ve sağ görüşlü öğrenci örgütlenmelerini, işçi sınıfının örgütlü mücadelesinin gelişimini engellemek için, 12 Eylül 1980’de gece yarısı genelkurmay başkanı Kenan Evren öncülüğünde kuvvet komutanları yönetime el koydu. Siyasi partilerin liderleri tutuklandı. Siyasi partiler kapatıldı. 650 binden fazla yurttaşımız gözaltına alındı ve büyük bir bölümü ağır işkencelere maruz kaldı. İşkencelerde 170 bin yurttaşımız hayatını kaybetti. 7 bin yurttaşımız için idam kararı istendi, 517 yurttaşımız için idam kararı verildi. Bu süreçte 50 yurttaşımız idam edilerek öldürüldü” ifadelerini kullandı. 

Ayşe Tuba Arslan’ın babasından acı haber Ayşe Tuba Arslan’ın babasından acı haber

“Darbeden çıkan uman anlayışı kınıyoruz”

Taşel, açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı;

Kitaplar, filmler yasaklandı, sendikalar, dernekler, STK’lar kapatıldı. Bugün, eski paşaların ve askerlerin itiraflarından da anlıyoruz ki; sağ sol çatışmalarında kardeş kanı akarken seyreden, zaman zaman olayların tırmanması için provokatif eylemlerin bizzat içinde olan karanlık darbeci güçler, sözüm ona ülkedeki akan kardeş kanını bitirmek için yönetime el koyduklarını beyan ediyorlardı. İtiraz etmeyen, itaat eden yeni bir gençlikle birlikte, ılımlı İslam modelini, yani siyasal İslam’ı bu coğrafyada hakim kılmak isteyen emperyalist güçler ve onların yerli işbirlikçilerinin 12 Eylül’ün yasakçı, ayrıştırıcı ruhunu devam ettirdiklerini üzülerek gözlemliyoruz. Dün olduğu gibi bugün de 15 Temmuz darbe girişimi üzerinden olağanüstü koşullar yaratarak, aynı anlayış ile ülke yönetiminde hâkim olan 12 Eylül ruhunu bu topraklarda bitirmeye kararlıyız. Yine bugün, değerler eğitimi adı altında çağdaş, bilimsel laik eğitimin bitirilmek istendiğini üzülerek gözlemliyoruz. Ayrıca; 12 Eylül ruhu sermayeye hizmet eder. Sermaye güçlenirken halk yoksullaşır. O nedenle; ülkeye çoğulcu demokrasiyi, adaleti, eşitlik ve özgürlüğü getirmeye; insana doğaya saygılı, evrensel değerleri önceleyen anlayışı, refahı toplumun her kesimiyle paylaşma anlayışımızdan hiç vazgeçmeyeceğiz. 12 Eylül ruhuyla demokrasiyi kesintiye uğratarak, halkımızı yoksullaştıran, geliri ve kamu kaynaklarını bir avuç zengine transfer eden, iktidara muhalif olan her kesimi baskılayan, cezalandıran, gazetecileri hapse atan, seçilmiş milletvekilini hapiste tutan anlayışa karşı mücadelemiz devam edecektir. Her türlü darbeyi, darbeciyi, darbeden çıkar uman anlayışı kınıyoruz.