RÖPORTAJ NEVİN BULUT ATAK, ESKİŞEHİR EKSPRES

Eskişehir Bilecik Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Mehmet Kızılinler, Gazete Eskişehir Ekspres'in Şubat sayısına özel açıklamalarda bulundu. 

Mesleki sorunlarınızdan bahseder misiniz?

En önemli mesleki problemimiz özlük haklarımızla ilgili. 1980’li yıllara kadar sağlık meslek grupları olan eczacılar, tabipler, diş hekimleri, ayrıca gazeteciler ile birlikte sahip oldukları özlük haklarını çıkartılan genelge ile kaybeden veteriner hekimlerine; aradan geçen zaman içinde tüm diğer meslek grupları ilgili özlük hakları geri verilmişken, bu hakları maaesef ki iade edilmemiştir. Bizler kamuda çalışan veteriner hekimleri ile birlikte Türkiye genelinde yaklaşık 16 bini bulan özel klinisyenler için bu haklarımızın geçen zamandaki telafileri ile birlikte geri verilmesini bekliyoruz. Ayrıca yerel yönetimlerimizden belediyelerde veteriner işleri müdürlüklerinin ve büyük şehir belediyemizden veteriner daire başkanlığının kurulmasını bekliyoruz. Ayrıca yine 1980 darbe dönemi sonrasında tarım bakanlığı teşkilatlandırma şemasında ortadan kaldırılan Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü’nün tekrar kurulmasını istiyoruz. Böylelikle mesleğimin çağdaş şekilde yönetilerek hem var olan problemlerimizin daha kolay çözüleceğini, hem de mesleki olarak hayvan sağlığı, sağlıklı gıda ve toplum sağlığı açısından en verimli şekilde görev yapmamızın önünün açılacağı kanaatindeyim.

Kamuya veteriner hekim alınmıyor

Bölümünüzden mezun olan çok fazla öğrenci var, istihdam konusunda dengenin sağlanması için sizce neler yapılabilir?

Uzun yıllardır kamuya Veteriner Hekimi alınmamakta. Bu da özellikle sayısı zaten ihtiyaçtan fazla olan Veteriner Hekimliği Fakültesi mezunlarının her geçen gün artan istihdam problemi ile karşı karşıya kalmalarına sebep olmaktadır. Bir an önce merkezi hükümet tarafından kamuda ihtiyaç haline gelen veteriner hekimi ihtiyaçları ile ilgili alımlar yapılmalı. Bu aynı zamanda ülke hayvancılığının olması gereken yere gelmesi ile ilgili olmazsa olmaz şartlardandır.

Haklarımız iade edilmedi

En önemli mesleki problemimiz özlük haklarımızla ilgili. 1980’li yıllara kadar sağlık meslek grupları olan eczacılar, tabipler, diş hekimleri ayrıca gazeteciler ile birlikte sahip oldukları özlük haklarını çıkartılan genelge ile kaybeden veteriner hekimlerine; aradan geçen zaman içinde tüm diğer meslek grupları ilgili özlük hakları geri verilmişken, bu hakları maaesef ki iade edilmemiştir. Bizler kamuda çalışan veteriner hekimleri ile birlikte Türkiye genelinde yaklaşık 16 bini bulan özel klinisyenler için bu haklarımızın geçen zamandaki telafileri ile birlikte geri verilmesini bekliyoruz. Ayrıca yerel yönetimlerimizden belediyelerde veteriner işleri müdürlüklerinin ve büyük şehir belediyemizden veteriner daire başkanlığının kurulmasını bekliyoruz. Ayrıca yine 1980 darbe dönemi sonrasında tarım bakanlığı teşkilatlandırma şemasında ortadan kaldırılan Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü’nün tekrar kurulmasını istiyoruz. Böylelikle mesleğimin çağdaş şekilde yönetilerek hem var olan problemlerimizin daha kolay çözüleceğini, hem de mesleki olarak hayvan sağlığı, sağlıklı gıda ve toplum sağlığı açısından en verimli şekilde görev yapmamızın önünün açılacağı kanaatindeyim.

Kısırlaştırma temelli bir hareket planı gerekiyor

Eskişehir’de özellikle bazı mahallelerde sokak hayvanları ile ilgili sorun yaşanıyor. Örneğin, toplu halde dolaşan ve insanlara saldıran köpekler var, can kaybı yaşanmaması için bu konuda neler yapılabilir? 

Şehrin sokak hayvanlarının sokakta üremelerinin kontrol altına alınabilmesi için tüm şehir bir bütün olarak değerlendirilip Büyükşehir Belediyesi koordinasyonunda kısırlaştırma temelli bir hareket planı şekillendirilmesi gerekmekte. Bunun dışında sokak hayvanlarının tabiatı ve hareket şekilleri ile ilgili şehir insanlarına düzenli bilgilendirmeler yapılmalıdır.

Hayvanları ihmal etmeyelim

Hayvan sevgisi toplumun en önemli harçlarından. İnsanlar modern toplumla birlikte hayatlarının parçası haline gelen yalnızlıklarını hayvanlarla paylaşma ihtiyacı içindeler. Ama bunu yaparken her hayvanın bir tabiatı olduğunu unutmamalılar. Özelikle hayatı paylaştıkları dostlarının rutin sağlık kontrolleri ile birlikte ihtiyacı oldukları fiziksel koşulları da yerine getirmeyi de ihmal etmemeleri gerektiğini ifade etmek istiyorum. Ayrıca özelikle başta içinde bulunduğumuz soğuk kış günleri ve sıcak yaz günleri olmak üzere sosyal sorumluluk çerçevesinde sokaktaki canlar için ellerinden geleni yapmaları gerektiğini bir kere daha vurgulamak istiyorum. 

Kendi kendimizi yeterince besleyemez hale geldik

Türkiye’nin hayvancılıkta istenilen yerde olduğunu düşünüyor musunuz?

Türkiye 1980’li yıllarda bir sanayi devrimi yaşadı. Sanayi konusundaki hızlı ilerleme maalesef ülkenin genlerinde bulunan tarım toplumu özelliği ötelenerek yapıldı. Bu hızlı ve dengesiz geçiş ve özellikle terör sebebi ile birlikte, ülkenin güneydoğu ve doğusundaki potansiyel tam olarak değerlendirilemeyince tarım toplumundan, kendi kendimizi yeterince besleyemez hale gelmemiz kaçınılmazdır diye düşünüyorum.

Mezbaha ile ilgili sorunun sorumlusu...

Eskişehir’in mezbaha sorunu yıllardır konuşuluyor ancak hala çalışma yapılmaması ile ilgili sorumlu kim sizce?

Eskişehir’de bugün yaklaşık 820 bin nüfuslu bir şehirde yaşadığımızı öngörüyoruz. Küçük ölçekli bir tek mezbahamız var, o da Tepebaşı bölgesinde. Diğer ilçelerimizin hiçbirinde mezbaha mevcut değil. Var olan durum ile en önemli sorumluluk sahibi değişen mezbaha kanununun çerçevesinde şehrin mezbahalarını modernize etmesi gerekirken yerine alternatif düşünmeksizin kapatan Büyükşehir Belediyesidir. Hem şehrin yaşayan nüfusunun bir bölümünün kaçak ve muhtemelen sağlıksız et tüketmesinin sorumluluğu, hem de kırsalda üretim yapan insanların hayvanlarını kestirecek yer bulamaması bu sorumluluğun içinde bulunmaktadır. Ayrıca başta ticaret, sanayi odası ve ticaret borsası olmak üzere şehrin sivil toplum insiyatifi de gerek alternatif oluşturamaması ve gerekse Büyükşehir belediyesi başta olmak üzere sorumluluk sahiplerine gerekli baskı unsuru oluşturamaması açısından bu konu ile ilgili diğer sorumluluk sahipleri olarak değerlendirilebilinir. 

Eskişehir’de satılan etin yüzde kırkı kaçak

Et alırken nelere dikkat edilmeli?

Biz EBVHO Yönetim Kurulu olarak şehirde satılan etin yaklaşık yüzde kırklık bölümünün kaçak et olarak satıldığını düşünüyoruz. Yani veteriner Hekimi kontrolü olmaksızın tüketime sunulan et. Bu yüzdendir ki şehrimizde et satın alacak tüketicilerin mutlaka veteriner hekimi kontrolünde kesilen etleri satın alması gerekiyor. Bunun da en önemli yolu satılan etlerin üzerindeki mühürleri kontrol edilerek satın alınmasıdır. Bunun dışında veteriner hekimi sorumlu yönetici çalışan marketlerden de et satın almaları önemlidir. 

Gazete Eskişehir Ekspres'in Şubat sayısından...