Mücahit Akdeniz, 2008 ile 2016 yılları arasında Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nde çalıştı. Devlet kurumlarının, askerin, ordunun yanında yer alan paylaşımları, sosyal medyadan örgütlenip terör örgütü aleyhine yürüyüş düzenlemesi gibi nedenlerle, kendi ifadelerine göre, belediye belli bir grubun hedefi haline geldi. Nihayetinde 2016 yılı başında işten çıkarıldı.
Şimdi bundan öncesi ve sonrasını Mücahit Akdeniz’in ağzından dinleyelim…
'YARGITAY HAKLI BULDU': İsmim Mücahit Akdeniz. 2009-2016 tarihleri arasında Eskişehir Büyükşehir Belediyesi İdari İşler Şube Müdürlüğü ve Hal Şube Müdürlüğü’nde görev yaptım. 7 Ocak 2016 tarihinde Cemal Çarkçı ve Meliha Kula tarafından 31 Aralık 2015 tarihi itibariyle iş sözleşmemin fesih edildiği tarafıma tebliğ edildi. Yani 31 Aralık 2015, 7 Ocak 2016 tarihleri arasında yedi gün Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nde sigortasız olarak çalıştırılmış oldum. Bunu yargıya taşıdım. Yerel mahkeme ve Yargıtay tarafımı haklı buldu. Sigortasız çalıştırıldığım mahkeme kararı ile sabitlendi. Ayrıca işe iademe muvazalı çalıştırıldığım için dava açtım. Bu davaları da kazandım.
'BELEDİYE DÖNÜŞ YAPMADI': Yerel mahkeme ve Yargıtay tarafımın herhangi bir kusuru olmadığı halde işten çıkarıldığım için Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ne işe iade edilmeme karar verdi. Kararın kesinleşmesi ve bana tebliğ edilmesiyle birlikte noter aracılığıyla Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı’na noter aracılığıyla başvurumu yaptım on gün içerisinde. Belediyenin de bir ay içerisinde tarafıma olumlu veya olumsuz dönüş yapması gerekmekteydi. Fakat tarafıma herhangi bir dönüş yapılmadı. Buna istinaden belediyeye gittim, Destek Hizmetleri Daire Başkanı Didem Aydın Makina ile görüştüm. Tarafımın işe alınmayacağı ve tazminat ödeneceği yönünde karar verdiklerini bana söyledi. Ben de işe alınmam gerektiğini söyledim ve bununla ilgili ‘İdare böyle karar verdi’ dedi.
'KARARI UYGULAMADILAR': Ben de gittim Özel Kalem Müdürü, Genel Sekreter, Genel Sekreter Yardımcısı ile görüştüm. Fakat herhangi bir sonuca ulaşamadım. Yani burada mahkeme karar veriyor, işe iade edilmesine, tarafımın herhangi bir kusuru olmamasından dolayı işe iade edilmesine karar veriliyor. Fakat Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Hal Şube Müdürlüğü Destek Hizmetleri Daire Başkanı kararı uygulamadılar. Yani 'Biz canımız istedi işten çıkarırız, biz canımız istedi mahkeme kararı da olsa işe almayız, biz canımız istedi tazminat öderiz, devletin kasasındaki belediyenin kasasındaki parayı tazminat olarak öderiz, görevimizi ve yetkimizi her türlü keyfi olarak kullanırız, kamuyu da zarara uğratırız, seni de mağdur ederiz'. Zaten iki buçuk senedir ben hukuk mücadelesi veriyorum, yeteri kadar mağdur edildim.
'CUMHURİYET SAVCISINI GÖREVE DAVET EDİYORUM': Sadece ben değil onlarca yüzlerce arkadaş mağdur edildi ama hepsi uğraşmadı, uğraşamadı, uğraşmak istemedi veya ses çıkaramadı. Fakat ben iki buçuk senedir hukuk mücadelesi veriyorum vermeye de devam edeceğim. Buradan bu video ile Cumhuriyet Savcılarına suç duyurusunda bulunmak istiyorum. Çünkü burada görev ve yetkiyi keyfi olarak kullanma var, kamuyu zarara uğratma var, kişiyi zarara uğratma var. Cumhuriyet savcılarını göreve davet ediyorum. Ayrıca Eskişehir halkına ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına bunu duyurmak istiyorum.
'HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ NEREDE': Çünkü işte CHP’li vekiller veyahut da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’li belediye başkanları, “Bizde işten çıkarma olmaz biz iş başına geldiğimizde AK Parti’de çalışanlar bile işten çıkarılmaz yine devam eder” diye sürekli mitinglerde, röportajlarda sürekli bunları söylemekteler. Fakat hiç onların söylediği gibi olmuyor. Eğer cesaret edebilirlerse işten çıkarılan arkadaşlardan destek beklerim tabiki. Kemal Kılıçdaroğlu iki de bir söylüyor; Diyor ki hukuk devletiyiz, hukukun bağımsızlığından yanayız. Evet, Kemal Bey hukukun bağımsızlığından yanasınız da sizin Eskişehir Büyükşehir Belediyesi CHP belediyesi. O zaman hukukun üstünlüğü nerede burada. Hukukun vermiş olduğu bağımsız karar burada nerede, bunları cevaplamanızı istiyorum, rica ediyorum.