DSP Genel Başkan Adayı Ayşe Hazal Beytaş’ın Eskişehir’de yapmış olduğu etkinlikte Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın yer tahsisi konusunda kriz yaşattığını ifade eden Ok, “Ahmet Ataç bize salon vermemekle kendi ayağına kurşun sıktı. Herkes de dün kınadı bunu. Yılmaz Hocaya soracağız Büyükşehir’de adayımız sensin diyeceğiz. Alt belediyelerde düşüncemi sorarsa ben bağımsız aday olarak çıkacağım Tepebaşı bölgesinde. Bana salonu vermeyenlere de hesabı soracağım. Bu salonu iptal ettiren il başkanına da hesabı soracağım. Hodri meydan. Ben yıllarımı partiye verdim. Bana herkes başkan diyor. Önemli olan benim gönüllerde başkan olmam. Ben DSP’yi çok seviyorum. DSP küskünleriyiz biz, partimiz için varız, biz kalkıp da DSP il, ilçe yönetimi demedik ki. Hadi bir de onlar genel başkanlarını getirsinler biz görelim. Salon bize sonradan Ahmet Başkan tarafından verildi bizzat aradı evet dedi ama biz kabul etmedik. Önce ‘evet’, sonra ‘hayır’ sonra tekrar evet dedi. Basına düşünce evet dedi. Etkinlik için Özdilek Kültür Merkezi’ne gidenler oldu. Salona geldik siz yoksunuz dediler. 205 kişiye telefonla ulaşmaya çalıştık. Böyle bir kriz yaşadık. Büyükşehir tamam salon sizin dedi. Büyükşehir Belediyesine gittik anlattık, Tepebaşı Belediyesi ile bir haftadır böyle bir kriz yaşadık dedik. Sayın Tepebaşı Belediye Başkanı bizim telefonlarımızı gerek görmedi açmadı dedik. Büyükşehir Belediyesi yetkilileri salon sizin dediler.  DSP küskünleri dün Eskişehir’de gücünü gösterdi. DSP’nin önünü bu küskünler açacak” diye konuştu.

''CHP'li vekillerden bile çok mesaj geldi''

“Biz bir yıl önce DSP İl yönetiminden koparak DSP küskünleri olarak Ayşe Hazal Beytaş ile yola çıktık” diyen Ok, “ Şu anki yönetim bizleri partiden ihraç etti. Suçumuz benim Tepebaşı Belediyesine ilçe başkan adayı olmam. Çalışmak isteğimiz için, partide ulaşmak isteğimiz yerlere ulaşamadık. Rahmetli Bülent Ecevit’in bir sözü vardı, ‘Benim ışığımı, Mustafa Kemal Atatürk’ün yolunu bırakmayın’ derdi, biz Mustafa Kemal Atatürk’ün Bülent Ecevit’in ışığında yürüyen bir partiyiz. Ecevit’in önemli bir sözü daha vardı, ‘partimize sahip çıkın, Atatürk’e sahip çıkın, Rahşan’a sahip çıkın, benim velayetim olan Yılmaz Hocaya sahip çıkın’. Biz Yılmaz Hocaya ölesiye kadar sahip çıkacağız. Hoca bizim rahmetli Ecevit’in bir velayetidir bize. Ayşe Hanım da onların bir kızıydı yönetimden geldi.  Dün ki programımız için CHP’li milletvekillerinden bile çok mesaj geldi” diye konuştu.

''Yılmaz Hocam ne istesek yerine getirir''

Ok, “Sayın Masum Türker ‘’Yılmaz Hoca benden akıllı olduğu için, ben Hocayı barındırmam’’ dedi ve Hocayı partiden ihraç etti. Biz Yılmaz Hoca’nın peşindeyiz ölene kadar. Yılmaz Hocayla görüşeceğim, hoca alt belediyelerde ne diyorsa destekleyeceğiz. Ama kendisi derse siz bilirsiniz, Biz Hoca’dan başkasına sandıkta oy vermeyeceğiz, Ahmet Ataç’ın oylarını ben içime sindiremiyorum. AK Parti’lilere açıyor kapıları. Doğru Yol Partililere Trakya Restorantı veriyor. MHP’lilere kahvaltı veriyor. Demokratik Sol Parti’nin rozetiyle seçildi. DSP’yi ayaklar altına alan Ahmet Ataç’tır. Yılmaz Hocam şimdi ne istesem yerine getirir. Ben CHP’li olarak değil Yılmaz Hoca’nın kişiliği için çalışırım. Ben CHP’yi sevmiyorum, Atatürk’ün çizgisinden çıkmış bir parti. Masum Türker, Yılmaz Hocayı ihraç etmeseydi şimdi bizdeydi. DSP küskünleri olarak Yılmaz Hoca’nın çizgisinde gideceğiz ve 150 kişiyiz biz. Ayşe Hazal Beytaş’ın sonuna kadar yanındayız” dedi. ESKİŞEHİR EKSPRES