Milletvekili Sazak, Eskişehir’de yapılması için bazı kesimlerce kamu oyu oluşturulan yüksek hızlı tren çalışması ile ilgili olarak “Eskişehir hızlı tren üssü olmalıdır ve hızlı trenin anahtarı da Eskişehir’de olmalıdır” dedi.

ÖZEL RÖPORTAJ | Nevin Bulut Atak, Gazete Eskişehir Ekspres

Şiddeti önlemek için hukuksal düzenleme şart

Çocuk istismarı ve kadına şiddet yine gündemde bu konuda atılacak en somut adım sizce nedir?

Şiddet, âcize, çocuğa, hayvana, kadına, yaşlıya, hangi canlıya olursa olsun kabul edilebilecek bir şey değildir. Şiddetin varlığı toplumdaki kanunsuzluğun, düzensizliğin, eğitimsizliğin, doyumsuzluğun ve cehaletin göstergesidir. 
Şiddetin engellenmesi için gereken hukuksal düzenlemelerde caydırıcılık adına ne gerekiyorsa en kati şekilde uygulanması gerektiğini düşünüyor ve destekliyorum. Bunun yanı sıra şiddetin oluşmaması için alınacak önlemlerin en az ceza sistemi kadar önemli olduğunu vurgulamak gerekir. Burada şiddete başvuran bireylerdeki eziklik ve eksiklikleri iyi irdelemek lazım. Bunun içinde toplumun her kademesinde bilinç ve eğitim şart. Yüzümüzü batıya, moderne, çağdaşa dönme sevdası ile aile ve mahalle kültürümüzü kaybedip yenileşen ama iyileşmeyen bir toplum yapısına geçiyoruz. Toplumun ben değil biz diyecek yapısına tekrar dönmesi gerekiyor. İnsanımızın komşunun çocuğunu da parkta oynarken gözetmesi, yolda yürüyen yaşlının karşıdan karşıya nasıl geçeceğine kaygılanması gerekiyor. Bilgilerle donanmış olmamız, adam olmamız için yeterli olmadığını bir an önce anlamak gerekiyor. Sorunlu, kimliksiz, değersiz, istenilen, tüketen dünya vatandaşı (özgür köleler) olmaktan kurtulmak gerekiyor. Yaratılanın sevilmesi hiçbir canlıya eziyet edilmemesi bilgi ve davranışının aile ocağında başlayıp eğitim-öğretim kurumlarında kesintisiz devam ettiği düzenlemelerin yapılması şart. Bizler Ülkücü Hareket olarak bunu Ülkü Ocaklarında gücümüzün elverdiği şekilde yapmaya çalışıyoruz. Bugün Türk milletinin varlığının ve geleceğinin teminatı olan bu gençler Hakk’ın yanında, insani ve manevi değerlerimize sahip bireyler olarak yetişiyorlar. Bu gençler haksızlık karşısında susmayan, gerektiğinde müdahale eden, seyretmeyen, kameralara çekmeyen, mağduru sahipsiz bırakmayan, bana ne demeyen birer insan olarak yetişerek örnek teşkil etmeye çalışıyorlar. Çocuk istismarı içinse sözün bittiği yer olarak değerlendiriyorum. İnsanlıktan uzak hastalıklı yaratık haline gelen şahıslardan çocuklarımızın korunması ve bunlara yönelik gereken cezai, hukuki ve tıbbi ne gerekiyorsa yapılmalıdır. İnşallah Ekim ayında bir sempozyumla, partimizin oldukça uzun zamandır kadın, aile ve şiddet sarmalına dair bilimsel açıdan çok yönlü yaklaşımlarla irdelenen çalışmalarını da hayata geçireceğiz. 

Eskişehir’e yapılan yatırımlar yeterli değil

Eskişehir’e yapılan yatırımları yeterli buluyor musunuz?

Eskişehir; Orta Anadolu’ya, Marmara’ya batıya ve güneye lojistik anlamda çok yakındır. Büyük oranda genç nüfusu barındırması hem de eğitimli genç nüfusu barındırması Eskişehir’e yapılacak yatırımların geri dönüşünü ve verimliliğini artıracağı malumdur. Yüksek teknoloji ürünlerinin üretimi ve ihracatında Türkiye genelinde ilk sıralarda yer aldığı bilinen bir gerçektir. Eskişehir, tarım yapılacak geniş ve verimli arazilere sahiptir. Tarımda modernizasyonla verimliliği artıracak yatırımlar mutlaka karşılığını bulacaktır. Bugün dünya bor miktarının neredeyse yüzde 70’e yakını Eskişehir ve çevresindedir. Ayrıca bu topraklar, kadim toplulukların yerleşim alanı olmuş, insanlık tarihi ve kültürüne katkı sağlayacak incelenmeye değer dokunulmamış ören yerlerimiz turizme açılmayı beklemektedir. Öncesinde yüksek hızlı trenin başlangıç noktası konumunda olan şehrimiz bugün bu projenin merkezi haline gelmektedir. Bu bölgeleri birbirine bağlayan bir durumdur. Kısaca özetlemek gerekirse; yeraltı ve yerüstü birçok zenginliği ile genç ve eğitimli nüfus barındıran Eskişehir’e yapılan yatırımlar yeterli değildir.  

O “akılların” bu topraklarda yeri yok

Toplumun belli bir kesimi tarafından kabul gören, ancak bazı kesimlerce de karşı çıkılan, ülkemizde yaşayan Suriyeliler hakkında sizin düşünceniz nedir? 

Savaş koşulları nedeniyle zorunlu olarak ülkemize sığınan misafirlere yıllardır yapılan maddi ve manevi yardımlardan sonra gönüllerinde Türk milletine ve Türk devletine karşı bir bağ oluşarak kahraman ordumuz tarafından oluşturulan güvenli bölgelere yerleşme aşamasına gelinmişken, ortaya atılan bu kırıcı nefret dili bize ait değildir. Yapılanlar eleştirilebilir, eksiği-fazlası, karı-zararı değerlendirilebilir ama gelen misafirleri incitecek sözler ve hareketler tamamen başka akıllardan çıkmadır. Şunu söylemek isterim ki o “akılların” bu topraklarda yeri olmamıştır, olmayacaktır. Bu savaş sürecinde topraklarımızda doğan, büyüyen, eğitim gören, Türkçe konuşan, bayrağımıza muhabbet duyan, “biz” olan bir nesil yetişmiştir. Vatandaş olup da bayrağımızdan, dilimizden rahatsız olan hainlerden çok daha bizden olduklarını vurgulamak isterim. Kayıtsız ve kaçak olan sığınmacıların ise sınır dışı edilmeye başlanması, asayiş adına doğru bir karardır. Bu kararı insan haklarına aykırı bularak “savaş bölgesine zorla mülteci göndermek” ile bizi suçlayan Avrupa Birliği’nin de almayıp koşarken tekmelediği insanları uzaktın sevişine ve ikiyüzlülüğüne yeri gelmişken dikkat çekmek isterim. 

Siyasiler birlikte hareket etmek zorunda

Eskişehir’deki siyasilerin, şehre yapılacak yatırımlar konusunda birlikte hareket edebildiğini düşünüyor musunuz?

Eskişehir siyasileri şehre yapılacak yatırımlar konusunda birlikte hareket etmek zorundadır. Siyasi kimliklerimiz her ne olursa olsun Eskişehir’imizin gelişmesine, huzuruna, iş imkânı sağlayacak, bilgi ve teknolojiyi getirecek yatırımlarda beraber karar almasından doğal bir şey yoktur. Bunun aksini düşünmek istemiyorum. Siyasi rant ve oy gibi kaygıları ön planla olan siyasilerin yatırımları engellenmesi hafiflikten öte bir şey değildir. Bu anlamda Ülkücü Hareket ve Cumhur İttifakı ile birlikte Eskişehir’in gelişmesini sağlayacak her oluşumda birlikte olacağımız kanaatindeyim. 

İlçelerde tarihimiz, turistik yerlerimiz tanıtılamıyor

Eskişehir’in tarihi ve turistik değerlerinin yeteri kadar tanıtıldığını düşünüyor musunuz?

Eskişehir’in son yıllarda merkez turizmindeki gelişimi ve Anadolu’daki turizm duraklarından biri olduğunu memnuniyetle gözlemliyoruz. Fakat yeni yapılandırılan modern merkez yapısı dışında Eskişehir’in ilçelerinde her biri ayrı kıymetteki tarihi ve turistik alanların maalesef ki tanıtım ve gelişiminde büyük eksikliklerimiz var. Yunus Emre gibi dünya çapında tanınan büyük bir Türk İslam tasavvufunun kabri ve yaşadığı bölge senede bir yapılan anma programının ötesine geçememiş, bölgeye turistik bir hüviyet kazandırılamamıştır. Ulaşım açısından da kolaylık sağlanabilecek bu bölge din ve kültür turizmi için merkez olabilecek vasıfta olup şu anki durumu şehrimize yakışmamaktadır. Toplumsal özgüvenimizi sağlamlaştırmak, nereden geldiğimizi unutmamak ve yere sağlam basabilmek adına Karacahisar Kalesi’ni de ön plana çıkartmakta fayda görüyorum. Osmanlı döneminde devletin ilan edildiği, ilk para basımının yapıldığı ve ilk teşkilatlanmanın başladığı bu bölgedeki çalışmalar Anadolu Üniversitesinin katkı ve bilgilendirmeleriyle de hızla devam etmektedir. Selçuklu’dan kalma Mülk Köyü ve Nasreddin Hocamız sadece Sivrihisar’ı başlı başına turizm merkezi yapacak kültürel miraslarımızdır. Bunun dışında şehrimizin doğal güzellikleri olan Gürleyik Şelalesi, Çifteler Sakaryabaşı ve Sarıcakaya Düden Mağarası doğa turizmi için geliştirilip tanıtımı yapılması gereken saklı cennetlerden sadece bazılarıdır. Şehrimiz belli bölgelerde çok sayıda bulunan hem doğal hem de tarihsel mağaralarıyla mağara turizminde gerekli ilgi ve yatırım olduğu takdirde Türkiye’de öncü şehir olabilir. Seyitgazi Küllüoba’da yapılan kazılarda Anadolu’daki 5,000 yıl önce ilk şehir yapılanmasının da yeni tespit edilmiş olup turizm açısından kazı çalışmaları bittiğinde çok değerli bir bölge olduğu ortaya konmuştur. Yeri gelmişken de; tarihi sit alanlarındaki kazı çalışmalarında gereken yatırımlar ve ilginin eksikliği defineci talanına yol açabileceğini unutmamak gerekir. Bu anlamda uzun lafın kısası Eskişehir’in ilçeleri tarihi ve turistik rezervleriyle keşif ve yatırım beklemektedir. Şehrin yetkililerinden olarak, bütün bunların farkında olduğumu, takipçisi ve atılacak her adımın destekçisi olduğumu hemşerilerimin bilmesini isterim.   

Eskişehir hızlı tren üssü olmalıdır

Yüksek Hızlı Tren’in Eskişehir’de yapılması için şehrin bazı dinamikleri açıklama yapıyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Eskişehir Yüksek Hızlı Tren Projesinin başlangıç noktası olarak seçilmiş, bu sayede de Ankara ve Eskişehir bir metropol olmuştur. Eskişehir’in yerli ve milli bir TÜLOMSAŞ’ı vardır. TÜLOMSAŞ Eskişehir’i hızlı tren üssü haline getirip, tren ve lokomotif sistemlerini üretecek yerli ve milli hazır bir altyapıya sahiptir. Eskişehir hızlı tren üssü olmalıdır ve hızlı trenin anahtarı da Eskişehir’de olmalıdır. 

Son olarak ne söylemek istersiniz?

Ülkemizin içinde bulunduğu zor dönemin, dünyadan ayrı okunmaması gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Ekonomik zorluklar var tabi ki, vatandaşımız zorlanıyor, başkaları gibi renkli yelekler giyerek sokaklara dökülmemiz hayal edilse de, olmayacak. İnşallah milli sermaye, üretim ve ekonomi adına atılan adımlarla toparlayacağız. Sınırda ve sınır ötesinde hainlere karşı savaşan ordumuza Allah’tan güç kuvvet diliyorum. Son olarak da; çevrecilik ve insan hakları sevdasından yanıp tutuşan, o ormandan bu dağa kendini heder edenlerin; PKK hainlerinin yaktığı ormanlara vermediği tepkinin gözlerden kaçmamasını, terör destekçiliği ve finansmanı alenen deşifre edilerek devletin kayyum atadığı bayraksız belediyelerde “demokrasi” arayarak destek olanların akıllarını başına alması gerektiğini sabırla beklediğimizi hatırlatmakta fayda görüyorum. 

Gazete Eskişehir Ekspres'in Eylül sayısından...