Her anne ve baba çocuğunun eve başarılı bir karne ile gelmesini ister. Ancak çoğu öğrenci gerekli tespitler yapılmadığı için başarısız bir karne ile karşınıza çıkabilir. Çocukların kötü karne ile eve gelmemesi için ailenin çocuğun eksik olduğu konuları eğitim öğretim yılının başından tespit ederek önlem alması gerektiğini ifade eden Karadağ, “Karnedeki notlar tamamen çocuğun başarısını ortaya koymaz. Örneğin çocuk okuldaki öğretmeni ile iyi bir iletişim kuramadığı için o dersten başarısız olmuş olabilir. Bu gibi durumlarda çocuk iyi takip edilmeli ve sorunun kaynağı bulunmalı. Çocuğun ilgi duyduğu alanların tespiti de çok önemli. Çocuk sayısal derslerde başarısız oluyorsa bunun mutlaka bir rehber öğretmen tarafından nedenleri dinlenmeli. Aynı şekilde sözel dersler için de aynı durum söz konusu. İlkokul çağındaki çocukların ilgi alanlarını tespit etmek zor değil. Önemli olan doğru teknikleri uygulamak” diye konuştu.

Ailenin hatalı davranışları kötü sonuçlar doğurabilir

Öğrenci tarafından getirilen karneye ailenin tutumunun önemine vurgu yapan Karadağ, “Çocuk karnesi ile eve geldikten sonra tek sorumlu o gibi davranılırsa üzücü durumlar yaşanabiliyor. Çünkü, o karneden çocuk kadar aile de sorumludur. Aile tüm imkanları sergiledikten sonra ve yarıyıl tatili gelmeden alabileceği tüm tedbirleri alır ise çocuk zaten başarılı bir karne ile karşılarına çıkacaktır. Yani bir dönem boyunca çocuk ile ilgilenilmeyip sadece karnen nasıl demek hem aileyi hem çocuğu üzecektir. Bu sebeple sınavların başladığı şu günlerde çocuklarımızla biraz daha fazla zaman geçirmeli ve eksik olduğu dersler konusunda kendilerine destek olmak için gerekenleri yapmanın zamanıdır diyebiliriz” dedi.