Kurdaki dalgalanmanın önüne geçmek, TL'de istikrarı sağlamak amacıyla getirilen ekonomik tedbirler meyvesini veriyor. Pazartesi akşamı 18,35 TL ile zirve yapan Dolar, dün 13 TL'nin altına gerileyerek sakinleşti. Bunun üzerine her alanda indirim beklentisi oluştu. Gözler etiketlere çevrildi. Ancak marketlerde hâlâ hissedilir bir düşüş görülmedi. Hatta sahte indirim ihbarları patladı.

"Döviz düştü ama aynı telaşı göremiyoruz" 

Tüketici Dernekleri Konfederasyonu Başkanı Aydın Ağaoğlu "Fırsatçılar, dolar kurunun görmediği seviyesine göre fiyat belirlerken aceleci davranıyordu. Vurguncular fiyatı artırdı ve kârına kâr kattı. Döviz düştü ama aynı telaşı göremiyoruz. Mesela 32'li tuvalet kâğıdını 50 liradan 120 liraya çıkaran bir market 'indirim' yalanıyla fiyat düşürdüğünü iddia ediyor ve suç işliyor. İndirim diyen, bu ürünü daha yüksek bedelle sattığını ispatla yükümlü. Aksi hâlde yanıltıcı reklam hükümlerine göre cezalandırılır. Cezalandırılmalı" dedi.

"Stoklu mal müsadere yöntemiyle alınıp bakım evlerine dağıtılmalı" 

Türkiye gazetesinin haberine göre döviz artarken malı rafa çıkarmayıp sınırlı satış yapanların depolarının dolu olduğunu, bunlara en ağır cezaların verilmesi gerektiğini söyleyen Aydın Ağaoğlu "Devlet SGK'sıyla, Maliye Bakanlığı güçleriyle denetimini yapmalı, cezasını kesmeli" dedi ve tavsiyelerini şöyle sıraladı:

Stokçu mutlaka teşhir ve ifşa edilmeli. Uygulanacak ceza 500 binden az olmamak üzere en üst sınırdan ve ciroya göre olmalı. Stoklu mal, kamu yararına el koyma denilen 'müsadere' yöntemiyle alınıp bakım evlerine dağıtılmalı; Tarım Kredi marketlerinde uygun fiyattan satılmalı. Defterler incelenip ne zaman hangi fiyattan alıp, üzerine ne kadar kâr koyduğu tespit edilmeli. Yağ depolayan inşaatçı da en ağır şekilde cezalandırılmalı.