Cengiz Holding'e bağlı Eti Bakır Maden AŞ'nin Mihalgazi ilçesinde yapmayı planladığı projeye karşı tepkiler artmaya devam ediyor. Oda Başkanı Hamit Güçlüer, projenin hayata geçmesi durumunda bölgede ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğinin altını çizdi.

Dr. Güçlüer, siyanürlü madencilik faaliyetlerinin farklı aşamalardan oluştuğunu ve bu aşamaların doğa ve insan sağlığı için ciddi tehditler taşıdığını ifade etti. Projenin ilk aşaması olan arama sürecinden itibaren doğa ve yeraltı suyunun dengesinin bozulacağını belirten Güçlüer, sıyırma ve patlatma işlemlerinin çevresel etkilere, toz ve gürültü kirliliğine, hatta toprak kaymalarına yol açabileceğini vurguladı. Siyanürlü madencilik faaliyetlerinde kullanılan tozların solunmasıyla çalışanlar ve çevrede yaşayanların akciğer kanseri gibi ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşabileceğini söyledi.

Dr. Hamit Güçlüer şöyle konuştu;

“Sıyırma işlemi tamamlandıktan sonra cevherin bulunduğu katmana kadar patlatmalar yapılır. Bu patlatma çalışmaları ana kayaların çatlak sisteminde değişime ve yer altı suyunun beslenmesinde azalmaya, madenin yakın çevresindeki arazilerde toprak kaymalarına, yerleşim yerlerindeki binalarda çatlaklara, yoğun miktarda toz ve gürültüye neden olur. Yine içinde çok sayıda kanserojen madde barındıran bu tozların akciğerlere yerleşmesi ile madende çalışanlar ve maden alanı yakınında yaşayanlar akciğer kanseri, amfizem, silikos, verem gibi hastalıklara yakalanırlar. Bitkiler kurur, toz kaplı çiçeklerde döllenme gerçekleşmediği için arıcılık faaliyetleri son bulur”

Dr. Güçlüer, ayrıca bu projenin tarım arazileri ve doğal habitat üzerinde de ciddi etkilere yol açacağını belirtti. Bölgedeki tarımın yok olacağını, çevredeki halkın sağlığına olumsuz etkileri olacağını ve hatta nadir kanser türlerinin artabileceğini ifade etti. 

Dr. Güçlüer şöyle devam etti;

“Sonuçta mikroklima iklimi nedeniyle sera türü tarımın 4 mevsim yapıldığı bu yüksek verimli tarım arazileri ve habitatı kısa sürede yok olmakla kalmaz, Eskişehir’imize kuş uçuşu 20 kilometre mesafedeki bu madenin toprağı, suyu ve havayı kirletmesi nedeniyle; öncelikle yakın çevrede yaşayan halkımız olmak üzere bir süre sonra; erken, sakat, hatta ölü doğumların, astım, KOAH, akciğer kanseri gibi solunum sistemi rahatsızlarının arttığına, yeni doğan bebeklerde ağır metal etkilenmesine bağlı bedensel ve zihinsel gelişim bozukluklarına rastlayacağız, değişik ve nadir kanser türlerinin yörede görülmeye başladığını göreceğiz”

Eskişehir halkına seslenen Güçlüer, bu "vahşi madenciliğe" izin vermemeleri gerektiğini vurguladı.