Geleceğin üretim teknolojisi olarak görülen 3 boyutlu yazıcılar, son yıllarda birçok alanda kullanılmaya ve yaygınlaşmaya başlayarak insanlara farklı deneyimleri somut olarak yaşama fırsatı sunuyor. Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi tarafından topluma hizmet çalışmaları kapsamında hayata geçirilen proje, öncelikle dezavantajlı bireyler ve çocuklar olmak üzere 7’den 70’e herkese dünyaca ünlü eserleri 3 boyutlu çıktılar aracılığıyla somut olarak deneyimleme olanağı sunuyor. Braille alfabesinden hazırlanan tanıtım kartları, diğer yenilikçi teknolojiler, sesli betimleme ve işaret dili aracılığıyla da dezavantajlı grupların müzedeki eserleri kolaylıkla anlayabilmeleri sağlanıyor. 3B-YEM, bu yönüyle sanal müzelerden ayrılarak kuramsal ve tematik bir müze olarak da ilerleyen dönemlerde literatürdeki yerini almaya hazırlanıyor. Müzenin bir diğer önemli özelliği ise zamandan ve mekândan bağımsız olarak her yer yerde ziyaretçileriyle buluşuyor olabilmesi. 3B-YEM, şu an için her ne kadar farklı etkinliklerle dünyaca ünlü eserleri meraklılarının ayağına ulaştırsa da ilerleyen dönemler için hem gezici hem de sabit bir mekânda sürekli olarak ziyaretçilerini ağırlayacağı günü bekliyor.

ÇOCUKLARA TANITMAK, FARKINDALIK SAĞLAMAK: 3 boyutlu yazıcıları, günümüzün yenilikçi bir teknolojisi olarak tanımlayan Yrd. Doç. Dr. Hıdır Karaduman ve Araştırma Görevlisi Ümran Alan, böyle bir olanağı eğitim alanında nasıl kullanabilecekleri düşüncesinden hareketle projeye başladıklarını belirtti. Alan, “Projeye başlamadan önce 3 boyutlu yazıcıların eğitimde kullanımı konusunda gerçekleştirdiğimiz çalışmalar sırasında, dünya müzelerinin eserlerini 3 boyutlu yazdırılmaya uygun formatta paylaşılmasının eğitsel anlamda önemli bir fırsat olarak gördük. Bu proje kapsamında dünyaca ünlü müzelerde yer alan 50 bine yakın eserin üç boyutlu yazdırmaya uygun modeli internet ortamına aktarılmıştı. Ayrıca ilgili sitedeki eserlerin ve bu eserleri paylaşan müzelerin sayısı da gün geçtikçe artmaktaydı. Biz de özellikle kendi alanımızda da sanal müzelerden faydalandığımız için bu paylaşımlar dikkatimizi çekti. Artık bu sanal deneyimleri gelişen teknolojiyle birlikte somut hale dönüştürebileceğini düşündük. Bu fikrin ortaya çıkmasıyla birlikte de öncelikli olarak ‘Dünya Müzeleri Okulumuzda’ projemizi hayata geçirdik. Bu projeyle ilgili TÜBİTAK’a da başvurularımız oldu ve bununla ilgili süreçler de hala devam ediyor. Proje kapsamında ‘Scan the World’de paylaşılan 3 boyutlu eserlerin çıktıklarını alarak farklı dönemlere ait tematik müzeler oluşturarak çocuklarda, müzelere yönelik bir farkındalık yaratmayı, dünya kültürel mirasını daha zengin ve somut bir şekilde görmelerini sağlamayı amaçladık. Bu amaçtan hareketle de proje sürecinde üniversitemizde açtığımız çeşitli sergilerle 3B-YEM’i meraklılarıyla buluşturduk” dedi.

ALTERNATİF ERİŞİLEBİLİR BİR MÜZE TÜRÜ: Sanal müzelere alternatif olan bu somut müze türünün aynı zamanda literatüre de bir katkı olarak değerlendirilebileceğine değinen Yrd. Doç. Dr. Karaduman ve Araştırma Görevlisi Alan, “İstenildiği taktirde proje, sanal müzelerle birlikte de deneyimlenebilir. 3B-YEM projesinin içerisinde yer alacak bir sanal müze oluşturduğunuzda ikisi eş zamanlı olarak hizmet verebilir. Bu sayede müzecilik deneyimini de daha zengin bir hâle getirebilirsiniz. Buradaki temel amacımız, müzelere gitme olanağı olmayan dezavantajlı kişilerin, sanal müzeye alternatif olarak somut, dokunabilen ve bire bir deneyimlenebilen bir müzeyle tanışmalarını sağlamak. Ayrıca dünya müzelerine ve dünya kültürel mirasına yönelik farkındalığı artırmak. Bu amaç doğrultusunda emin adımlarla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bununla birlikte eser sayımızı da her geçen gün artırıyoruz ve şu anda 50 civarında eserimiz bulunuyor” ifadelerini kullandı.

DÜNYACA ÜNLÜ MÜZELER ARTIK HER YERDE: 3 Boyutlu Yazdırılmış Eserler Müzesi’nin, kuramsal bir müze türü olduğuna dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Hıdır Karaduman ve Araştırma görevlisi Ümran Alan, ilerleyen dönemlerdeki hedeflerine ilişkin görüşlerini ise şu şekilde dile getirdi: 3B-YEM’in güzel tarafı dünyanın farklı yerlerindeki müzelerde yer alan eserleri, gerekli teknolojiye sahip olan herkesin, 3 boyutlu çıktılarını alarak istedikleri ortamlarda sergileyebilmesi. Örneğin, eğitsel amaçla çocuklara okullarda veya sınıflarda işlenilen konulara yönelik tematik sergiler açılabilir. İlerleyen dönemler için de 3B-YEM’i geliştirmek ve daha geniş kitlelere ulaştırmak gibi hedeflerimiz var. Özellikle bundan sonraki süreçte, 3B-YEM’in kuramsal alt yapısını oluşturmayı, bu müze türüne yönelik bir isim çalışması yapmayı; bu doğrultuda patent alarak, literatüre sanal müzeleri destekleyici yeni bir müze türünü kazandırmaya yönelik çalışmalarımızı da gerçekleştirmeyi planlıyoruz. KADİR ARSLAN | İHA