Urfalı "Bu alanların yetersizliği ne acıdır ki, engelli vatandaşlarımızın toplumdan soyutlanmasına ve kaderleriyle baş başa kalmalarına neden olmaktadır. Toplumun ayrılmaz bir parçasını oluşturan, günlük yaşamda karşılaştıkları güçlükleri yakından izlediğimiz engelli vatandaşlarımıza ilişkin konular, her kesimin yakın ilgisini gerektirmektedir. Engelli vatandaşlarımızın sorunlarına karşı göstereceğimiz ilgi ve üreteceğimiz çözümler, insanımıza ve toplumumuza duyduğumuz saygının en önemli göstergelerinden birini oluşturmaktadır" dedi.

"Engellli kamu çalışanı sayısı artırılmalıdır"

Urfalı, "Çağdaş dünyanın geldiği ileri noktada engelli vatandaşlarımıza, eğitim, istihdam, barınma, rehabilitasyon ve bakımının sağlanması, ailelerinin desteklenmesi, engellilerimizin üreten bireyler olarak kendi kendilerine yeterli duruma gelmeleri, yaşam şartlarının iyileştirilmesi ve kolaylaştırılması sosyal bir devletin asli görevidir. Cumhuriyetin ilk yılında, 1924’te Mustafa Kemal Atatürk tarafından imzalanan Çocuk Hakları Beyannamesi’nde engelli çocuklara ilişkin haklar tanınmıştır. Ancak Cumhuriyetin başından 1980 yılına kadar engelliler vergiden muaf tutulmuşken, bugün vergi ödemektedirler. Engelli vatandaşlarımızın sosyal yaşama ve çalışma hayatına kazandırılması için çıkarılan kanunlarda belirlenen istihdam zorunluluğu alt sınır üzerinden uygulanmaktadır. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda belirtilen %3 engelli çalıştırma zorunluluğu engellilerin işe alınması için azami bir sınır teşkil etmemeli, aksine asgari bir sınır olarak belirlenmelidir. Bu bakımdan Devlet, engelli çalıştırma konusunda örnek teşkil etmeli ve engeli kamu çalışanı sayısını artırmalıdır" dedi. 

"Her türlü ihtiyaçları karşılanmalı"

Urfalı "Devlet, öncelikli olarak tüm engelli vatandaşlarımızın kendi kendilerine yetecek ve her türlü ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde bir gelire kavuşturulmasını sağlamak zorundadır. Bununla birlikte fiziki alanları ve işyerlerini de engelli vatandaşlarımıza göre dizayn  etmeli, engelli vatandaşlarımıza yeni engeller çıkarılmamalıdır. Bizler de engelliliği acınacak bir durum olarak görmekten vazgeçip her sağlıklı bireyin, bir gün engelli hale gelebileceği gerçeğini kabul ederek bu bilinçle hareket etmeliyiz. Engelli vatandaşlarımız ise siyasette, sivil toplum örgütlerinde, sosyal yaşamda ve çalışma hayatında eşit bireyler olduklarını bilmeli, bu doğrultuda hayatın her alanında kendilerine yer edinmelidirler. Engelli vatandaşlarımızın, ülkemizde huzur ve refah içerisinde yaşamalarını sağlamak, ailelerine her türlü desteği vermek siyasi iktidarın asli görevidir.  Engelli kamu görevlilerimizi, sorunlarının çözümü için Türkiye Kamu-Sen çatısı altında birleşmeye davet ederken, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nün engelli vatandaşlarımızın her türlü sorununun çözüldüğü, önlerine konulan her türlü engelin kaldırıldığı uygulamalara vesile olacak yeniliklere imza atıldığı bir dönemin başlangıcı olmasını diliyor, tüm engelli vatandaşlarımızı hayatımızın her alanında görebilmeyi ümit ediyoruz" diye konuştu.