Elagöz, Avukatlar Günü dolayısıyla düzenlenen törende yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi, “5 Nisan sadece biz avukatların değil, avukat vasıtasıyla hak arayan tüm yurttaşlarımızı da günüdür. Hukuk devleti olmayı tam olarak tamamlayamamış, demokrasi geleneği ve kültürü olmayan veya eksik olan, insan hakları alanında ideal bir noktada olmayan ülkelerde ve ülkemizde hukukçu ve birer insan hakları savunucuları olarak işimizin ne kadar zor olduğu bilinmektedir. Üstünlerin hukukunun değil, hukukun üstünlüğünün egemen kılınması için mücadele eden biz avukatların, yeri geldiğinde serbest meslek, yeri geldiğinde kamu görevlisi olarak kabul edildiği ama kamu adına verilen bu yetkileri kullanmaya gelince bin bir engel çıkarıldığı, gece vakti bile göreve gönderilen avukata yol ücretinin çok görüldüğü dosya inceleme yetkilerinin törpülendiği, yasal bir takım güvenceleri olmasına rağmen rahat bir şekilde soruşturma ve kovuşturmaya maruz kaldıkları ve bu eksende zaman zaman tutuklandıkları, görev üstlendikleri davalarda müvekkil ile özdeşleştirildiği pratikte yargının kurcu unsuru olması için yollarının tıkandığı, her gün adliyede görev ifa etmelerine rağmen bin bir zorlukla karşılaşan biz avukatlar hep birlike hukuk zemininden uzaklaşmadan mücadele ederek bu engelleri aşmak zorundayız” dedi.

"Mülk temelsiz kalmak üzere": Avukatların yaşadığı sıkıntıları sıralayan Elagöz, “Yargılamayı engelleyen değil, yargının tamamlayıcı unsuru olarak görülmek istiyoruz. Silahların eşitliği prensibine saygı duyulmasını istiyoruz. Savunduğumuz kişiler adına bilgi ve belgelere ulaşmada sıkıntı çekmek istemiyoruz. CMK uyarınca görevlendirilen müdafilerin ücretinin süresinde ödenmesini istiyoruz. Yargıya bağlı adli kolluk kurulmasını istiyoruz. Hak arama özgürlüğünün önündeki tüm yasal ve idari engelletin kaldırılmasını istiyoruz. Evrensel hukuk normlarına uygun bir adalet mekanizmasının ülkemizde de hayata geçmesini istiyoruz. Bütün yetkilileri yargıya karşı duyarlı olmaya, yargının sorunları için çaba göstermeye çağrıyoruz. Adalet mülkün temelidir, ancak yargı daha fazla yıpratılır ise mülk temelsiz kalmak üzeredir” diye konuştu.