İşte EOSB Başkanı Nadir Küpeli’nin açıklamaları… 

Herkesin konuştuğu bir konu var işsizlik, fakat siz yakın zaman önce önemli bir açıklamada bulundunuz ve biz de işçi bulamıyoruz dediniz. Bu sorun nereden kaynaklanıyor?

Öncelikle sanayinin sanayicinin sorunlarını anlatma fırsatı verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Evet böyle bir açıklamam ve bunun doğru olduğunu da inanıyorum. Maalesef bununla ilgili olumsuz eleştiriler de aldım ama, yani patronların yeteri kadar para vermediğinden bahsedenler olmuş, hiçbir bir tane bile işverenin böyle bir düşünce içerisinde olduğunu zannetmiyorum. Herkes çalıştığı insanların ücretlerini düzenli bir şekilde ödüyor. Ama biz de maalesef bir iş beğenmemezlik hastalığı var. Bundan dolayı da herkes kolay iş masa başı iş arıyor. Halbuki bizim üretme zorunluluğumuz var. Kaliteli üretme zorunluluğumuz var ve çok üretme zorunluluğumuz var. Sadece beyaz yaka ile bu işi yapmak mümkün değil, mutlaka mavi yakalılar olacak. Bu iş masanın ayakları gibi, beyaz yakalılar bir ayağı ise işveren bir ayağı ise, mavi yakalı bir ayağı ise, pazarlama başka bir ayağı ise, bunlardan bir tanesini söktüğümüz zaman bu iş olmuyor. Bizim ‘çalıştıracak elemanda zorlanıyoruz’ ifademiz bence doğrudur. Ve bunun gerçekten bugünlerde sorun olduğunu her tarafta görüyoruz. 

"Konunun ücretle bir alakası yok"

Konunun aslında ücretle alakası yok. Nitelikli teknik personelde onun yetiştirilmesinde eksiklikler var. Biz de bunları gördüğümüz için Organize Sanayi Bölgesi olarak hem MEGEM hem de meslek lisemizde bu açığı gidermeye çalışıyoruz. Sadece MEGEM kendi başına yaklaşık olarak senede 400’den fazla kişinin istihdama katılmasına aracılık ediyor. Gençlere altın bir bilezik takılması bizler için çok önemli. Kurslarımıza artık çok ciddi talepler var. 

"Elbette mavi yakalılara da ihtiyaç var"

Bu konuda gençlere ve ailelere seslenir misiniz?

Türkiye’de 3 buçuk milyon genç bu sene üniversite sınavına girmiş. Ve bunların büyük bir kısmı aslında kendi yetkinliklerine uygun olamayan branşlarda okuyorlar. Hangi puanla nereye gireceği dışında onun puanı neresi tutarsa o bölümü okumak zorunda kalıyor. Halbuki makine mühendisliğine yatkın olan birinin Sosyoloji okuması ya da Psikoloji okuması aslında buradaki sıkıntının başlangıcı gibi görünüyor. Şunu net bir şekilde söylüyorum, teknik personelin hiçbirisi asgari ücretle çalışmıyor. Ama mavi yakalılar asgari ücretlinin iki üç katı maaşla iş bulabiliyorsa beyaz yakalılar onlardan çok daha ucuza çalışmak zorunda kalıyorlar. Ailelere şunu çok net bir şekilde söyleyebilirim, biran evvel çocuklarının hayata atılmaları için onları meslek liselerine yönelmelerine destek versinler. İlla ki ben beyaz yakalı olacağım diye uğraşmasınlar. Elbette beyaz yakalı ve mühendislere de ihtiyaç var. Ama elbette mavi yakalılara da ihtiyaç var, aileler buna çok dikkat etmeleri lazım, tez zamanda hayata atılsın çocuklar.

"Bugünlerde finansmana erişimle alakalı bir sıkıntı var"

Mevcut ekonomik durum sanayiyi nasıl etkiliyor?

Sanayici şuanda önünü görmeye çalışıyor. Yatırım yapamaya çalışıyor. Çünkü biz üretmeyi seviyoruz. Üretmek için kapasite arttırmak gerekiyor. Kapasite arttırmak için de yatırım yapmak gerekiyor. Bugünlerde finansmana erişimle alakalı bir sıkıntı var. Bu çözüldüğü zaman sanayicinin kimseden bir talebi yok zaten, onlar kendi işlerini kendileri görüyorlar. Ekonomik olarak gösterge mutlaka bizi ilgilendiriyor ama bunun ondan daha önemlisi de, sanayicinin kendi işlerine bakabilmesi için istikrarlı bir şekilde ödemelerini, yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için finansmana ihtiyaçları var. Yatırım yapabilmeleri için uygun maliyetli finansmana ihtiyaçları var. Çünkü, ülkemizde artık kapasite kullanım oranları yüzde 80’lerde. Bu müthiş bir rakam. Yeni kapasite için yatırım gerekli, onun için de finansman gerekli. Önümüzdeki günlerde bu konularda iyileştirme olduğu zaman sanayiciler kendi işini kendisi başarılı bir şekilde yerine getirecektir.

"Eskişehir avantajlı bir şehir, Eskişehir’i şiddetle öneririm"

Benim hatırladığım geçen yıl Eskişehir yatırımcılar tarafından tercih edilen iller arasındaydı, bu yıl nasıl bir durum söz konusu? Ve Eskişehir’e yatırım yapmak isteyen ancak kararsız olan iş adamlarına ne söylemek istersiniz?

Yine aynı, Eskişehir’e şuanda iyi bir ilgi var. Ama son dönemde özellikle bu finansmanla ilgili sıkıştırmalardan dolayı bu taleplerde gözle görülür bir azalma var. Eskişehir’ e yatırım yapmalılar. Burada mükemmel bir alt yapı var. Sanayiciler buraya geldiği zaman hiçbir şeyle uğraştırmıyoruz. Başka yerlerde yatırım yapmak isterlerse birçok formalite var, birçok bürokratik işlem var, biz de hiçbir şey yok. Bütün her şeyi Organize Sanayi Bölgesi yapıyor. Eskişehir’e yatırım yapmak çok önemli, şehirde yaşam kalitesi yüksek. Eskişehir avantajlı bir şehir, Eskişehir’i şiddetle öneririm. 

"Bugün için siyaset benim gündemimde yok"

Yerel seçimlere çok az kaldı, özellikle Büyükşehir Belediye Başkanlığı için isminiz çok geçiyor, sizi bu makama yakıştıran çok sayıda kişi var şehirde. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Öncelikle bu çok gurur verici bir konu. Beni oralara yakıştıran bütün dostlara çok çok teşekkür ediyorum. Onlar orada görmek istiyorlar, bu açık ve nettir. Bu konuda talepler de var, baskılar da var. Net söyleyebilirim şu aşamada, kendi işlerimiz oldukça yoğun ve oralarda bulunmam gerekiyor. Bugün için siyaset benim gündemimde yok. Bugün için benim gündemimde siyasi yaşam, ya da siyasi bir faaliyet yok. Tabi ki bu Allah nasip ettiyse sizin ve bizim engel olmamız söz konusu değildir. Benim dünya görüşümün içerisinde siyasetle ilgili bir çalışmam ve beklentim yok. Bunu benden daha iyi yapan insanların olduğunu biliyorum. 

"Şu an değil"

Hayatınızın bir döneminde siyasete girmeliyim gibi bir düşünceniz oldu mu?

Gençliğimde olmuştur. O da makam mevki şöhret için değil de, belirli bir süreç sonunda kendi işlerimizi artık bizim yönetmemize ihtiyaç kalmadan yanımızdaki insanların yöneteceği şekle getirdiğimiz zaman ve bu millete olan borcumuzu ödemek adına böyle bir şey aklımdan geçmişti. Ama bu bugün için henüz o aşamada, o safhada olmadığım anlamına da gelir. 

"Çok işimiz var"

Gelecek dönem için EOSB’de yeni projeleriniz var mı, neler yapacaksınız?

Var tabi ki, burada olduğumuz sürece proje bitmez. Organize Sanayi Bölgesi’nin öncelikle birinci gelişme bölgesinde çok ciddi çalışmaları var. Bunları hızlı bir şekilde yapmak istiyoruz. Sanayicilerimize arsa yok dememek için yeni yeni alanlar oluşturmaya çalışıyoruz. Çünkü şuanda arsa üretmek de çok kolay bir şey değil. Maliyetler çok yükseldi. Enerji yatırımlarımızı yaparak sıfır enerji kesintisi hedefiyle çalışıyoruz. Sanayicilerin daha fazla sosyal yaşantılarına destek verebilmek adına yaptığımız çalışmaları tamamlamak için uğraşıyoruz. Çok proje var aslına. İhtiyaç oldukça hepsini zaman ve paramız oldukça yapmaya çalışıyoruz. Yollarla ilgili çalışmalarımız var, bunları önümüzdeki dönemler için planlıyoruz. Eğitim merkezleri ile ilgili neler yapılabilir bunları değerlendiriyoruz.  İtfaiye ve ambulanslarla ilgili çalışmalarımız var. Cami var yapılacak, buradaki cami Cuma günleri cemaati almıyor. Sosyal donatılarla ilgili projelerimiz var, çok işimiz var.

"Eskişehir’in ufkunu açacak proje"

Eskişehir’de yapmak isteyip de yapamadığınız hiç çalışma ve projeniz oldu mu?

Şuana kadar evet iki tane var. Birincisi demiryolunun Organize Sanayi Bölgesi’ne bağlanması, bir de Organize Sanayi Bölgesi ile karşı taraftaki TEKSAN Sanayi Sitesi’nin birbirine bağlanması konusu var bizim için. Burayı şimdiye kadar istedik ancak gerçekleştiremedik, çeşitli nedenleri vardı, pes etmedik çalışıyoruz. Bir tane de 1190 hektarlık bir yerimiz var, orası da dağlık bir alan ekilen biçilen bir alan değil. Bizim bölgenin hemen yanında, buranın da Organize Sanayi Bölgesi ilan etmek için uğraşıyoruz. Şuana kadar yaklaşık 20 civarında kurumdan hep olumlu görüş aldık, bir tek Enerji Bakanlığı kaldı, onu çözemedik, onu da çözersek sanıyorum Eskişehir’in çok uzun yıllar hiç arsa problemi olmadan önü ve ufku açılmış olarak yoluna devam edeceğini düşünüyorum. 

"Trafik sorunu bizi de rahatsız ediyor"

Sizce Eskişehir’de trafik sorunu var mı?

Bence var. Nasıl çözülür onun uzmanları çalışması lazım. Benim işim şehir merkezine belediyenin işine karışmak değil. Organize Sanayi Bölgesi içerisinde trafik sorunu bizde de var ufak tefek. Şehir merkezindeki yollarla ilgili çözüm ve çözüm önerileri benim dışımdaki bir konu. Çevre Yolları bildiğim kadarıyla Karayolları’nın sorumluluğunda, şehir merkezi belediyelerin sorumluluğunda. Ama şunu söyleyebilirim ki, bir vatandaş olarak sabahları işe gelirken İstanbul gibi evden çıkmadan önce telefonumuzdan bakıyoruz, trafik var mı yok mu, kaç dakikada gidebilirim diye bakıyorum, bu artık bizi rahatsız ediyor. 

Son olarak ne söylemek istersiniz?

Bütün dostlar ülkelerine güvensinler, geleceğe sakın karamsar bakmasınlar. Özellikle gençler mutlaka üretim içerisinde çalışmak gerektiğini kafalarına yerleştirsinler. İstikrarsız olan hizmet sektöründe, özellikle kafelerde ve diğer işletmelerde çalışmaları günlük olarak belki onların ihtiyaçlarını karşılar ama uzun vadede onları mutlu etmez bunu biliyorum. Burası sanayidir, üretimdir, üretim herkese her zaman lazım. Gençlerimiz üretimin içinde olmalarını ve kendi işlerini de kurmalarının yine buradan geçtiğini özellikle hatırlatmak isterim. Sanayide çalışırlarsa böyle imkanları da olur. 

Kaynak: eskisehirekspres.net