Anayasa 135. Maddeyi değiştirmeden hiç kimsenin Türkiye kelimesini silmesi diğer hususlara girmesinin mümkün olmadığını ifade eden Öztekin, “ Bir tartışma açıldı. Bunun altı doldurulmaya çalışıldı. Barolar Birliğimiz de kendisine ve 110 bin avukata yöneldiği için bu açıklamalar sonuçta barolar birliği başkanımız ve yönetim kurulu üyeleri bir açıklama yaptılar. Haklı gerekçelerle birlik başkanımız bir yanlış yapıldığını söyledi. Çok üzücüdür bakanlar kurulu karı ile Türkiye kelimesinin eklendiği gibi bir yanlış vardı. Oysa anayasa 135. Maddeyi değiştirmeden hiç kimsenin Türkiye kelimesini silmesi diğer hususlara girmesi mümkün değildir. Tabi çok üzüldük. Bu yapılan yanlıştan fırsat devşirmek isteyen kişiler de açıklamalar yaptılar. İsmi zikretmeyeceğim. Bugün özellikle 110 bin avukat  bu açıklamalardan rahatsız olduğu dolaylı olarak avukatlara yapılan bir saldırı olması nedeniyle bizler de bugün kurumsal olarak tepkimizi ortaya koymak için toplandık” dedi.

KİMSE BİZE MİLLİYETÇİLİK DERSİ VEREMEZ: Eskişehir barosunun çizgisi bellidir diyen Öztekin, “Kimse bize milliyetçilik dersi veremez. Kimse bu konuda Türk milliyetçiliği dersi Atatürk milliyetçiliği dersi verecek durumda değil.  Türkiye’nin barolar birliği ve barolarıyız. Türkiye’nin avukatlarıyız. Son günlerde Türkiye barolar birliğimizdeki Türkiye kelimesinin kaldırılacağı ve baroya kayıt olmadan da avukatlık yapılabileceğine dair düzenleme yapılacağı illerde farklı görüşte olan avukatların kendilerine baro benzeri oluşumlar dernekler kurabileceği gibi anayasaya avukatlık kanununa açıkça aykırı beyanlar hepinizin bilgisindedir. Türkiye barolar birliği ve barolar Anayasamızın 135. Maddesine göre kurulmuş kamu tüzel kişilikleri olup anayasa değişikliği yapılmadan bu söylemlerin somutlaşma imkanı yoktur” 

ELİMİZDEKİ EN BÜYÜK GÜÇ HUKUKTUR: Türkiye’nin en sağlam sisteminin barolara ait olduğunu belirten Öztekin, “Anayasayı değiştirmeden baroya kayıtlı olmadan avukatlık yapılabilir diyemezsiniz. Ama diyorlar. Türkiye barolar birliğinin bu hususta yaptığı açıklamaya karşılık maalesef ilimizde iktidar mensubu bir milletvekili Türkiye Barolar Birliği’ni başkanımızı yönetim kurulu üyelerini baroları ve dolaylı olarak 110 bin avukatı hedef alan sözler sarf etmiş ve değerlendirmelerde bulunmuştur. Sayın vekilin kendisine bu sözleri söylemeyi nasıl yakıştırdığını gerçekten merak ediyoruz. Bu hususta Türkiye barolar birliğine yapılan her saldırı itham Türkiye barolarına ve 110 bin avukata yapılmış sayılır. Ve bu saldırılar kimden nereden nasıl gelirse gelsin karşılıksız kalmayacaktır. Eskişehir barosunun elindeki en büyük güç hukuktur ve bir çoğu hakaret içeren  bu sözlere karşı hukuken de gereği yapılacaktır Türkiye barolar birliği ve Eskişehir barosu her zaman  Türk silahlı kuvvetlerinin yanında olmuştur. Türkiye barolar birliği ve baromuzun özellikle 2011 yılından itibaren kahraman Türk silahlı kuvvetlerimize FETO  tarafından kurulan kumpaslarla ilgili verdiği mücadele arşivlerdedir. Bu kişilere soruyorum o zaman neredeydiniz. Ülkemizin her zamankinden daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğu bu günlerde Türkiye ve Türk kelimeleri üzerinden ayrıştırıcı bir dil kullanmak hele hele bir milletvekiline yakışmamıştır. Güney sınırımızın hemen dibindeki terör odakları her ne pahasına olursa olsun yok edilmelidir. Bu sebeple yurt içinde terörle mücadele edilen ülkemizin uluslar arası hukuktan doğan meşru müdefa kapsamında sınır ötesi operasyonlar yapması zorunludur . Afrin operasyonu da bu kapsamda başlamış olup Türkiye’nin avukatları olarak kahraman Türk silahlı kuvvetlerine bir kez daha bu operasyonda başarılar diliyoruz” dedi.