Türkiye’nin yeşillik sebze ihtiyacının önemli kısmını karşılayan Sarıcakaya ilçesinde çiftçilik yapan Uyaroğlu, Ekimi, suyu, işçiliği masrafımız çok. Gübre pahalı, taşımacılığı, komisyonu var, kendine göre bir masrafı var. Satışta kârımız desek yevmiyemizi anca alırız biz bu işten. Masraflar ağır olduğu için para kazanılmaz. Çiftçi nakliye parasını kendi cebinden veriyor. Halde masrafımız çok. Halin komisyonudur, stopajıdır, nakliyesidir kazanılan paranın yüzde 35-40’ı gider" dedi.

Üretilen ürünleri taşıyan Kahya ise şöyle söyledi: “Çiftçiden aldığımız 50-60 kuruş. Piyasaya göre değişiyor, hava çok soğuk giderse piyasa daha yüksek oluyor. Mesela 50 kuruşa aldıysak bizim nakliye, kasalama, işçilik, yükleme bedelimiz 40 kuruş olsa 90 kuruş eder. 10 kuruş da biz kazanıyoruz" dedi. 

Kazancımızı petrole gidiyor: Sarıcakaya halinden Ankara ve İstanbul gibi şehirlere taşıyan Kahya, kazançlarının 3 sene öncede aynı olduğuna değinerek şunları söyledi: “Asgari ücret bin 600 liraydı 2 bin 20 liraya çıktı. Biz de burada 10 kişi çalıştırıyoruz. Aynı şekilde zam yaptığımız zaman bunlar bize ek maliyet. Mesela mazot biz nakliye işine başladığımızda 3 buçuk liraydı şuanda 6 lira 10 kuruş. Zaten biz kazancımızın yarısını petrole ödüyoruz. Buradan 1 ya da 2 tır İstanbul’a gönderiyoruz. Şoför 3 sene önce 2 buçuğa çalışıyorsa şuan bir şoföre 4 bin lira veriyoruz. Bizim kazandığımız para her zaman aydı. 3 sene öncede aynıydı şuanda aynı. Biz sadece üzerine masrafları koyuyoruz."