Dernek Başkanı Soner Çam etkinlikte yaptığı konuşmada, “Sinerji Hareketi, nitelikli alanında uzman olan kişilerle, sinerji oluşturmaya devam ediyor. Bundan sonra her cuma derneğimizde konferanslar, seminerler paneller yapılacaktır. “Bir bir daha ikiden fazla eder” sloganımızdan da anlaşılacağı gibi Eskişehir’de ve ülkemizde sinerji oluşturacağız” dedi. 

Psikolog Mürüvvet Deniz Yıldırım ise “Stres hayatımızın önemli sorunlarından biri olmakla beraber stres fark edilerek ve yönetilerek motive edici olarak hayatımızda varlığını sürdürebilir. Stres aslında hayatımızda belli bir noktaya kadar faydalı ve olması gereken ancak belli bir noktadan sonra bizi hareketsizleştirip benliğimizi ele geçiren hem zihinsel hem de fiziksel sıkıntı yaratan ancak temelde hayatta kalmamız için gerekli bir hormondur. Yapılan araştırmalar neticesinde 2018 yılında 840 ülke arasında Türkiye 11. ülke olmuştur. Strese girdiğimiz zaman bedenimizde ve beynimizde neler olup bitiyor bunları anlamadan önereceğim teknikler çok anlamlı gelmeyebilir. Beynimiz sürekli duyu organlarımız vasıtasıyla dışardan ve içerden gelen duyumları değerlendirir” dedi. 

"Bedenimiz hastalıklara açık hale gelir"

Yıldırım, “Tek sorduğu soru “Şu an her şey yolunda mı?” her şeyin yolunda olmadığına dair bir duyum alırsa o zaman stres hormonu devreye girer. Stres yaratan durumla savaşabilmemiz ya da kaçabilmemiz için bedenimiz ve beynimiz iş birliği halinde çalışır ve ihtiyaç duyulan enerjinin sağlanabilmesi için bağışıklık sistemi ve sindirim sistemi baskılanır. Dolayısıyla bedenimiz hastalıklara açık hale gelir ve mide bağırsak problemleri yaşarız. Şayet kronik bir stres altındaysak çabuk hasta olur ve hasta isek iyileşmemiz çok güç olabilir. Günümüz insanının stres faktörleri ile bundan binlerce yıl önce yaşamış insanlarla aramızdaki stresörler çok daha farklıdır. Bizlerin stresörleri çok daha soyutken onların stresörleri çok daha somuttu dolayısıyla stres yaratan unsur bir vahşi hayvan ise bu stres kısa bir süre ortaya çıkıyor ve kayboluyordu ancak günümüzde stres unsurları böyle kısa süreli değil şayet ekonomik sıkıntı yaşıyorsa birey bu hemen ortaya çıkıp kaybolan bir unsur değil. Uzun süreli kronik strese maruz kalan kişilerde hiçbir fiziki ve tıbbi temeli olmayan psikolojik temeli olan fiziksel ( psikosomatik ) dediğimiz hastalılar görülebilir. Stresle baş edebilmemiz için önce duygularımızın farkında olmalı ve onları dile getirebilmeli, hatalı düşüncelerimizi ve yorumlamalarımızı fark edebilmeliyiz. Planlı olmalı ve anı yaşayabileceğimiz aktivitelere yer vermeliyiz. Bunlar hepimiz için farklı olabilir çünkü hepimiz biricik ve özel’ iz. Bütün bunlara rağmen stres yaşam kalitemizi bozuyorsa bir profesyonel uzman desteği almalıyız” diye konuştu.