40 yıl önce bugün, Türkiye'nin  güne tank sesleriyle uyandığına değinen Bozbal "Seçimle iktidara gelen hükümet devrilmiş, sokaklarda postal sesleri yankılanmıştı. Türkiye’yi tamamen değiştiren müdahale sonrasında 650 bin kişi gözaltına alınmış, 1 milyon 683 bin kişi fişlenmiş, 50 kişi idam edilmiş, 171 kişinin ‘işkenceden öldüğü’ belgelenmiştir.12 Eylül, karanlık bir dönemdir" dedi.

Bozbal, 12 Eylül 1980 günü gerçekleştirilen askeri müdahale ile hükümetin görevden alınıp, Türkiye Büyük Millet Meclisinin hükümsüz kılındığını ifade ederek mesajına şöyle devam etti: "Dokuz yıl süren bu dönemde partiler geçersiz kılınmış, parti liderleri önce gözetim altında tutulup  ardından yargılanmıştır. 1970 sonrasında değiştirilen 1961 Anayasası tamamen rafa kaldırılıp, Türkiye siyasetinin yeniden tasarlandığı bir askeri dönem başlamıştır.

27 Mayıs'ta, Türk siyasetinde beliren askeri vesayet rüzgarı ülkeyi anarşi, kriz ve kaos sürecine itmiştir. Kısa süreli koalisyon hükümetleri ülkede istikrarı sağlayamazken, Türkiye kısa süre içinde darbe teşebbüsleri, ekonomik krizler, anarşi/terör eylemleri ve muhtıralarla uçurumun eşiğine getirilmiştir.

12 Eylül 1980 günü demokrasi rafa kaldırılarak yönetime el konulmuş, Türk demokrasi tarihinde kapanmaz yaralar açılmıştır .

Milletimiz, ülkemizin birlik ve bütünlüğünü bozmak adına oynanan bütün hain planları ve oyunları kenetlenerek, birlik ve beraberliğini koruyarak bozacak güç ve kuvvete sahiptir. Bu saldırılar, birlik ve beraberliğimiz karşısında etkisiz kalacaktır.

Türkiye Cumhuriyeti bugünlere kolay gelmedi. Geçmişte yaşanan darbeler ülkemizi ve milletimizi hep bir adım geriye götürdü.

27 Mayıs 1960 darbesi,12 Mart 1971 muhtırası ve 12 Eylül 1980 askeri darbesi silahlı kuvvetlerin yönetime açık müdahalesi olarak tarihe geçtikten sonra, vuku bulan, 15 Temmuz hain darbe girişimini yapan fetö terör örgütü’nün bu girişimi de ülkemizin birliğini ve beraberliğini bozmaya yönelik yapılan girişimdir.

Vatanını milletini bayrağını dinini seven herkes bir amaç uğruna kenetlenerek darbeye dur demiştir. Bu duruş tüm dünyaya örnek olabilecek bir dönüştür. Şehit Liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu'nun da dediği gibi namlusunu milletine çeviren tanka selam durmam!.. 

Darbeler karşısında, canını ve kanını hiç düşünmeden feda eden şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize de acil şifalar diliyorum”