Adar, “31 Mart seçimleri ile birlikte Türkiye’de bazı şeylerin değişebileceği ve 31 Mart seçimlerine kadar insanların sıkıntıyla Adalet ve Kalkınma Partisinden seçimi almanın çok zor olacağı düşüncesi hakimdi. Ama 31 Mart seçimlerinde Türkiye’de demokrasi güçleri bir araya geldiğinde nelerin başarılabileceği son derece net ortaya çıktı. Demokrasi güçleri diyorum, çünkü bu seçimde sadece partilerin yarışması şeklinde geçen seçimler olmadı. Bu seçimler Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 2002 yılından buyana ısrarla üzerinde durduğu ve ülkeyi son derece kötü durumlara getiren davranışların koalisyonlardan geçtiği gibi bir yanlış, antidemokratik bir tutum içerisindeydi. Koalisyonların, demokrasinin olmazsa olmaz, insanların konuşarak anlaşarak çözebileceği yöntemler olduğu konusunu en azından 31 Mart seçimleri onların yüzüne bir şamar gibi vurdu. Demokrasilerin en büyük erdemi asgari müştereklerde birleşebilmek, daha da önemlisi ülke yararına olacak konularda hem fikir olmanın gerekliliğini bir kez daha anlatmış oldu. Böylesi bir tablo içerisinde CHP ve ittifakı olan İYİ Parti anlaşmasında belki hoşumuza gitmeyen bazı sonuçlar veya bazı tabloları kabul etmek zorunda kaldık. Ama ittifak dediğinizde sadece sizin dediğiniz olmaz, ülkenin yararına hangi işlerin yapılması gerektiği konusunun altını çizerek söylemek istiyorum. Bir kısım yerlerde sıkıntılar yaşadık. Ama totalde başarı elde ediliyorsa işte kazanç oradadır. Bunun sonucunda Türkiye’deki 30 büyükşehir belediyesinden 11 tanesi CHP’nin eline geçti. Eğer yanlışlıklar yapılmamış olsaydı, belki ittifak ortağımız İYİ Parti’nin de birkaç büyük şehiri kazanması mümkün olacaktı. Her ne olursa olsun gelinen noktada Türkiye’deki seçmenin büyük bir çoğunluğunun teveccühünü kazanmış olmak, yerel yönetim iktidarlarının ele geçirilmiş olması son derece önemli kazançtır. Yerel yönetimler demokrasinin beşiğidir. Biz bunu en yakınen Eskişehir’de yaşıyoruz. Eskişehir’de 1999 yılında başlayan demokratik tavırdaki insanların seçim kazanmışlığıyla Eskişehir’de pek çok şeyin değişebileceğini, bugün sayıları yediye çıkan belediyelerimizle görmemiz mümkün. İşte burada örgütsel çalışmaların önemi ortaya çıkıyor. Şununla avunmamalıyız. Bizler çok sayıda belediye aldık ve her istediğimizi yapabiliriz gibi bir düşünce içine girmememiz gerekiyor. Örgütsel çalışmalar işte burada başlıyor. Bizler il ilçe yönetimleri olarak, belediye yönetimleri olarak bir bütün içerisinde olabilirsek, birbirimizin açığını arayan değil, birbirimizin eksiğini kapatan tavırlar içinde olursak o zaman örgütün başarısı Türkiye’de genel iktidarı da almayı sağlayacaktır” diye konuştu.

Kaynak: Nevin Bulut Atak | Eskişehir Ekspres