Sağlık sistemindeki ücret yetersizliği, baskı, şiddet ve uzun nöbet sistemi nedeniyle her yıl binlerce hekimin yurt dışına gittiğini hatırlatan Çakırözer, Tıp Fakültelerindeki hekimlerin de mesai saatleri dışında çalışmalarına izin verilmediği için fakültelerden istifa noktasına geldiklerini aktardı. Çakırözer, “Araştırmalar gösteriyor ki, üniversitelerde ve kamu hastanelerindeki hekimler arasında bir yandan yurtdışına gidiş, bir yandan da özel sektöre geçiş hızlandı. 2018’de 877 hekim kamu görevinden istifa ederken, 2021 yılında bu rakam 2 bin 514’e çıkmış.  2012 yılında yurtdışına gitmek için belge alan hekim sayısı 60 iken, sadece 2022 Ocak ayında 197 hekim belge için başvurdu. Hekimlerimizin üniversite hastahalerenden, kamu hastanelereinden ayrılmak zorunda bırakılması kaygı verici” dedi.

Çakırözer, tıp fakültelerindeki öğretim üyesi hekimlerin istifa ederek özel sektöre geçmesi sonucu Türkiye’nin yeni hekim yetiştirme konusunda ciddi bir problemle karşı karşıya kalabileceğine de dikkat çekti. 

"Eşit statüdeki hekimler awynı uygulamaya tabi olmalı" 

Tıp Fakültelerindeki hekimlerin mesai saatleri dışında çalışmalarına izin vermeyen yasaya yapılan itirazlar sonrasında mahkemelerce verilen çelişkili kararlara dikkat çeken Çakırözer, “Eşit statüdeki öğretim üyeleri, mahkemelerin farklı kararları nedeniyle İzmir, Aydın gibi bazı şehirlerde muayenehane açabilirken, Ankara, Antalya, Konya, Eskişehir gibi bazı şehirlerde açamamaktadır. Bu durum birçok mağduriyeti de beraberinde getirmekte. . Bu çifte standart nedeniyle bir çok hekim tıp fakültelerimizden istifa ederek, yurtdışına gitmek ya da özel sektöre geçme noktasına gelmiş durumda. Bunun ortadan kaldırılması ve eşit statüdeki hekimlerin aynı uygulamaya tabi olmaları için gerekli çalışmalar derhal başlatılmalı” dedi. 

"Göçü önleyici tedbirler alacak mısınız?"

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya “Sağlık çalışanlarının yurtdışına göç etmelerine neden olan fazla mesai, uzun nöbet saatleri, zorlu çalışma koşulları gibi konularında iyileştirici ve göçü önleyici tedbirler almayı düşünüyor musunuz?” diye soran Çakırözer, şu sorulara yanıt istedi:

  • 18.01.2014 tarihi itibariyle muayenehane faaliyetinde bulunmayan üniversite öğretim üyelerinin muayenehane açabildiği ve açamadığı farklı şehirler var mıdır? Hangi şehirlerdeki öğretim üyeleri muayenehane açabilmektedir? 
  • Yaşanan mağduriyete ilişkin mahkemelere yapılan başvurularda verilen olumlu kararlara Bakanlığınınızın itiraz ettiği doğru mudur?
  • Danıştay 10. Dairesinin çok sayıda olumlu kararına rağmen öğretim üyelerine neden muayenehane açma yetkisi Sağlık Bakanlığı tarafından verilmemektedir?
  • Bu süreçte bazı mahkeme kararı ile muaynehane açan öğretim üyelerinin ve yıllardır muayenehanesi olanların muaynehaneleri açık mı kalacaktır, yoksa kapatılacak mıdır?
  • Öğretim üyelerinin muaynehane açmasına bazı şehirlerde izin verilirken, bazı şehirlerde izin verilmemesi çifte standart değil midir? Uygulamadaki bu çifte standartı ortadan kaldırmak için Sağlık Bakanlığı ve hükümetin bir çalışması var mıdır?