Pahalılıkla mücadele edemeyen üniversite öğrencileri memleketlerine dönmeyi tercih ederken, örgün öğretim açıköğretime dönüyor. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in dinlediği üniversite öğrencileri ile üniversitelerden yeni mezun olmuş gençler, “Kiralarla, faturalarla, masraflarla başa çıkmak artık çok zor. Üniversite yakınında bir artı bir evlerin 6 bin liraları bulan kira ödemeleri var. En düşük kira bedeli 2 bin, 3 bin liralardan başlıyor! Onu da bulabilirseniz! Sadece kiralar değil faturalar, yemek, ulaşım, eğitim masraflarımız. Artık memleketimize dönüp sadece sınavlar için okulumuza geleceğiz. Ekonomik sorunlardan dolayı artık örgün öğretim de açıköğretim gibi olacak” dedi. Sosyal hayatın, barınmanın yanı sıra kitap ücretleri ile kırtasiye masraflarındaki fahiş artışlar nedeniyle sınava çalışmanın dahi lüks olduğunu aktaran gençler, “Artık kendimizi ekonomi ve politika bilmek zorunda hissediyoruz. Gıdaya ne kadar zam gelmiş, elektrik ne kadar zamlanmış, ulaşım kaç lira olmuş.. Bunlar bizi istemesek de öğrenmeye zorluyor” dedi. CHP Milletvekili Utku Çakırözer, Eskişehir’de üniversite öğrencileri ile üniversitelerden yeni mezun olmuş gençlerle bir araya geldi. Ekonomiden siyasete birçok konunun gündeme geldiği buluşmada, gençler yaşadıklarını şöyle aktardı: EN BÜYÜK SIKINTI BARINMA, KİRALAR: “Kiralar, faturalar bizleri de derinden etkiliyor. Geçtiğimiz yıl 950 liraya kaldığım bir artı bir evim şimdi 4 bin liradan kiraya verildi. Sadece kira ile sınırlı değil. Evi tuttuktan sonra depozito, emlakçı, abonelik açtırma, ev eşyaları 15 bin liraları bulan masraflar çıkıyor. Kira kotası denildi ama kimse bu kotayı uygulamıyor. ‘Kızım gelecek, evi ben kullanacağım, evden çık’ diyen ev sahipleri var.” MEMLEKETE DÖNÜP SINAVLAR İÇİN OKULA GELECEĞİZ: “Ekonomik sıkıntılarla başa çıkamayan birçok arkadaşımız devamsızlık için hocalarımızla görüşmeye başladı. Çünkü memleketlerine dönüp sadece sınav için okula gelecekler. Tıp ya da zorunluluk gerektiren bölümler olmadığı sürece başka bir şehirde üniversite okumak artık çok zor.” ÖRGÜN ÖĞRETİMİ AÇIKÖĞRETİM GİBİ OKUYACAĞIZ: “Kampüsde yaşam, sosyalleşme artık hepimize hayal oldu. Amasya’dan geldim. Kaldığım yer sadece bir oda. Her şey içinde 3 bin lira isteniyor. Benim gibi bir kardeşim daha başka şehirde üniversite okuyor. Ben memlekete ailemin yanına döneceğim ve sadece sınavlar için okula geleceğim. Ekonomik sıkıntılardan dolayı örgün öğretimi de açıköğretim gibi okuyacağız.” TATİLERDE AİLEMİN YANINA GİDEMİYORUM: “Ben Diyarbakır’dan geldim. İlk geldiğim yıl uçak bileti 300 liraydı şimdi 1200 lira! Otobüs ücretleri de aynı şekilde. Artık tatillerde, bayramlarda ailemin yanına gidemiyorum.” İKİNCİ EL KİTAP, KIYAFET ALIYORUZ: “Sadece kira değil dışarıya çıkmak, sosyalleşmek hepimize lüks oldu. Artık kıyafatte bile ikinci el eşyalara bakıyoruz. Kışlık kıyafetlerimiz için şimdiden bakmaya başladık. Çünkü alilerimize ekstra yük olmak istemiyoruz.” SINAVLARA ÇALIŞMAK BİLE LÜKS: “Sınavlara çalışmak bile artık bizim için lüks oldu. İkinci el kitaplar alıyoruz. Temel ders kitaplarımızdan bir tanesi 200 lira! Notlar alıyoruz, fotokopi çektirmek istediğinizde de aynı fiyata denk geliyor. Cep boy kitaplar bile 50 lira artık.” KREDİLERLE DÖNDÜRÜYORUZ: “Gazetecilik bölümü öğrencileriyiz. Fotoğraf makinası, bilgisayar almamız lazım. Ama alamıyoruz. Gençler, üniversite öğrencileri olarak bizler de artık kredilerle hayatımızı döndürmeye başladık. Kredi çekiyoruz, onu ödemek için sonra başka bir kredi çekiyoruz.” ZAMLARI HESAPLARKEN EKONOMİYİ ÖĞRENDİK: “Her gün gelen zamlar sonrasında artık kendimizi ekonomi ve politika bilmek zorundaymışız gibi hissediyoruz. Gıdaya ne kadar zam gelmiş, dolmuş ne kadar artmış, her gün bunları hesaplamak zorundayız. Bu da hepimizi ekonomi öğrenmeye zorunlu kılıyor.”