12 Ocak Perşembe günü sabah saatlerinde işe gitmek için evinden çıkan 25 yaşındaki Tuğçe Can, 1 buçuk aylık sevgilisi Onur K.’nın bıçaklı saldırısı sonucu hayatını kaybetti. Vücudunda 10’dan fazla bıçak darbesi tespit edildiği ve boğazının kesildiği öğrenilen Tuğçe Can’ın katil zanlısı Onur K., İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp ve Cinayet Büro Amirliği ekiplerinin çalışmaları sonucunda yakalanarak gözaltına alındı.

Yenibağlar Mahallesi Hacı Hüsnü Sokak’ta sabah saat 08.30 sularında Tuğçe Can’ı katleden Onur K., olaydan yaklaşık 1 saat sonra Yılmaz Büyükerşen Bulvarı üzerinde bulunan bir büfeye gitti. Kan şekerinin düştüğünü söyleyerek çikolata isteyen katil zanlısı Onur K., bir anda fenalaşarak yere düştü ve titremeye başladı. Müşteri olarak gelen Onur K.’ya yardımcı olmak isteyen büfe çalışanı Berkay Çetinkaya, durumu 112 Acil Servis ekiplerine bildirerek ambulans istedi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekibi, Onur K.’nın tedavisini gerçekleştirdi. Kendine geldikten sonra kimliğini isteyen sağlık personeli ile tartışma yaşayan Onur K., “Hiçbir talebim yok. Beni rahat bırakın. Kimliğimi istediğiniz için sizi polise şikâyet edeceğim” diyerek hızla uzaklaştı.

Büfeden ayrıldıktan sonra yakınlarda bulunan bir otele giden ve intihar etmek amacıyla fare zehri içtiği iddia edilen Onur K., emniyet güçlerince kaldığı odada yakalandı. Gözaltına alınan Onur K., sağlık kontrolüne götürüldüğü esnada içtiği fare zehrinden dolayı tedavi altına alındı. Katil zanlısı Onur K.’nın Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi yoğun bakım servisinde tedavisi devam ediyor.

“Baygınken ‘Tuğçem, Tuğçem’ diyordu”

Yaklaşık 1 yıldır çalıştığı büfeye müşteri olarak gelen katil zanlısı Onur K.’nın rahatsızlanmasından dolayı 112 Acil Servisi arayarak ambulans çağıran Berkay Çetinkaya, yaşadığı olayın ardından kendini kötü hissettiğini belirtti. Şüpheli tavırlar sergileyen Onur K.’nın fenalaştığı esnada “Tuğçem, Tuğçem” diyerek sayıkladığını söyleyen Çetinkaya, “Sabah erken saatlerde bir müşteri geldi. Normal bir müşteriydi. Biraz terliydi, telaşlıydı. Geldi ve şekerinin düştüğünü söyledi. Çikolata önerdim. Daha sonra gözleri kararmaya ve etrafa bakmaya başladı. Ben de tabure verdim. Çikolata da verdim o esnada. Bayıldı, ben de ambulansı aradım hemen. Sinir krizi geçirdi diye düşündüm ben o sırada. Çırpınıyordu, bir anda titremeye başladı. Tutmaya çalıştım, alkol şişelerini devirdi. Daha sonra ambulans ekipleri geldi. Şekerinin düştüğünü söylediler. Baygınken ‘Tuğçem, Tuğçem’ diyordu. Onu sorduk ayılınca. Kendine gelince ambulans ekipleri kimliğini istedi. Kayıt açmaları gerektiğini söylediler. Açtırmadı. Kimliğini vermedi. Sonra dışarı çıktı. Polisi arayıp kimliğini istediğimiz için bizi şikayet edeceğini söyledi. Sonra da gitti. Telaşlıydı, etrafına bakıyordu. Yaklaşık yarım saat 45 dakika kadar sonra polisler geldi. Buralarda bir cinayet olduğunu söylediler. Kamera kayıtlarına baktılar. Kayıtları izledikten sonra ‘Bu katil, senin müşterindi’ dediler. Ben o an çok şaşırdım. Gerçekten kadın cinayetleri çok kötü bir şey. O an kendimi kötü hissettim. Ne yapacağımı bilemedim. İnşallah devamı gelmez böyle olayların” dedi.

“Parmağında tırnak izine benzeyen bir yara vardı”

Katil zanlısının üzerinde kan izi görmediğini ama parmağında tırnak izine benzeyen bir yaranın olduğunu söyleyen Berkay Çetinkaya, fare zehrini de gördüğünü belirtti. Fare zehri hakkında şüphelinin “Evdeki fareler için kullanacağım” dediğini belirten 20 yaşındaki büfe çalışanı Çetinkaya, şu ifadeleri kullandı:

“İşaret parmağında tırnak izine benzeyen bir yara vardı. Hatta ambulans ekipleri de sordu. Onun dışında üzerinde de bir şey yoktu. Gelirken yanında bir poşet vardı. Ambulans ekiplerine poşeti gösterdim. Baktıkları zaman için fare zehrini gördüler. Sorduk, ‘Evdeki fareler için kullanacağım. Evde fare çıktı’ dedi.”