TBMM’de söz alan Çakırözer, kira ve enerji giderleriyle mücadele edemeyen birçok derneğin kapanma tehlikesi ile karşı kaşıya oduğunu söyleyerek, “Geçtiğimiz yıl Mart ayında resmi gazetede yayınlanan EPDK kurul kararı ile onbinlerce vakıf ve derneğin elektrik aboneliği mesken abone grubuna dahil edilmiştir. Dernek ve vakıflar elektriği konut abonesi tarifesinden kullanmaya başlarken, doğalgazı ise OSB işletmesiyle aynı fiyattan satın almak durumunda bırakılması mağduriyetleri ortadan kaldırmamıştır” dedi. "Konut tarifesine alınmalı, indirim yapılmalı" Türkiye’de on binlerce sivil toplum örgütünün milyonlarca yurttaşın en temel ihtiyaçlarının karşılanması için mücadele verdiğini dile getiren Çakırözer şu çağrıyı yaptı: “Kimi yoksullukla mücadelede, kimi çağdaş, bilimsel eğitim hedefimiz doğrultusunda, kimi kadın cinayetlerini engelleme, kimi çevremizi, havamızı, suyumuzu, toprağımızı koruma, kimi sağlık alanında, kimi tarım alanında üreticinin yanında olmak için gönüllü olarak 85 milyon yurttaşın yanında çalışıyor. Bu derneklerimiz şimdi bu kara kışta önemli sıkıntılarla karşı karşıya. Doğalgaz faturaları hepimizin elini yakıyor ama onlar için sıkıntı daha büyük, gönüllü faaliyet yapıyorlar, aidatı zor topluyorlar. Böylesine gönüllü çalışan dernek, vakıf ve sivil toplum örgütlerimize sanki ticari işletme gibi doğalgaz faturaları gönderilmesi kabul edilemez. EPDK nasıl elektrik faturalarında mesken olarak kabul ediyorsa aynı şekilde doğalgaz faturalarında da sivil toplum örgütleri ticari olarak görülmemeli, tam tersine mesken üzerinden tarifelendirilmeli, hatta mümkünse daha fazla indirim yapılmalıdır.”