Geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da öğrencilerden yoğun talep gören Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı bölümü, Türkiye genelinden birçok başvuru aldı. Toplamda 365 başvuru alan ve bu başvuruları dikkatli bir şekilde inceleyerek yalnızca 120 öğrenci ile yüz yüze görüşme imkanı bulabilen bölüm, gençlerin yeteneklerini sergileyerek müzik sanatına adım atmalarını sağlıyor. İlk aşama olan duyuş mülakatını başarıyla tamamlayan adaylar, ikinci etap olan performans değerlendirmesi aşamasını heyecanla beklemeye başladı.

Bu önemli sınav öncesinde birçok öğrenci, konservatuvar bölümünün önünde provaya girişti. Birbirinden farklı enstrümanları çalan ve birbirinden güzel şarkılar söyleyen öğrencilerin son provalarını bölüm hocalarından oluşan heyetin karşısında gerçekleştirecek olmaları, heyecanlı bekleyişi arttırdı. Bu provada sergilenen yetenekler, müzik tutkunlarının dikkatini çekti.

“Kanuna aşığım, o benim evladım gibi”

İstanbul’dan Eskişehir’e gelerek Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı bölümü sınavlarına giren Egemen Kalkan, çaldığı kanunla heyet karşısında ter döktü. Zor bir enstrüman çaldığını ve sürekli çalıştığını belirten Kalkan, “Heyecanlıyım. Ancak içeride hocalarımız ve çalışan görevli arkadaşlar bunu dindirdi. Hepsine buradan teşekkür ediyoruz. Güzel bir sınavdı. Kanuna zaten aşığım, o benim evladım gibidir. Her enstrümanda olduğu gibi zor ama sürekli çalışıyoruz. Elimden geleni yapacağım. İnşallah bu okulu da kazanırsam 4 sene güzel bir eğitim hayatım olacağını düşünüyorum” dedi.

“Bizim için çok büyük bir şans bence”

Müzikle her duyguyu yaşayabildiğini ve gelecekte başarılı bir müzisyen olmak istediğini belirten Mücahit Yaşar, “Müzik çok büyük bir aşk. Müziğe başlama sebeplerimden birisi de çok farklı duygularla dolu olması. Mutluluğunu, sevincini, üzüntünü, her şeyini bununla paylaşabilirsin. Bu kadar güzel hocaların karşısında bir eğitim görmek ya da bu fırsatı yakalamak bile, onların karşısında bir şey çalabilmek bizim için çok büyük bir şans bence. Hedefim, müziği yutmak. Başka bir şey istemiyorum. Müzisyen olmak istiyorum. İnşallah çok güzel de bir müzisyen olurum” diye konuştu.

“Depremde 3-4 ay çalışma fırsatım olmadı”

Kahramanmaraş’ın Pazarcık İlçesi’nde yaşayan ve depremin ardından 3-4 ay kadar çalışma fırsatı bulamamasına rağmen ikinci aşamadaki performans mülakatına katılmaya hak kazanan Hazal Altutan, “Tabii ki de heyecan var. Buraya girebilmek, bu hocaların karşısına çıkabilmek arkadaşımın da dediği gibi bizim için çok büyük bir şey. İnşallah her şeyin gönlümüzce hayırlısı olur. Depremde 3-4 ay kaybımız oldu. Bu bizi zorladı. Pazarcık’ta kurs avantajımız biraz daha azaldı. Önceden vardı. Sonrasında Gaziantep'e geçtim, oradan da devam ettim ve buraya geldim. Çok şükür İlk aşamaya geçtim. İkinci aşamada da artık hayırlısı olsun diyelim” dedi.

“Hazırlıklar güzel oldu, kendimi hazır hissediyorum”

Gelecekte çocuklara müziği aşılayabileceği bir meslek seçimi yapmak istediğini belirten Muhammet İhsan Kayhan, “Kazanmayı temenni ediyoruz. Bakacağız artık, nasip kısmet. Hazırlıklar güzel oldu, kendimi hazır hissediyorum. İçeride heyecan yapmazsak inşallah kazanacağız. İlerleyen dönemlerde bu alanda öğretmenlik yapabilirim ya da eğitim üzerine bir kurs açabilirim” diye konuştu.