Türkiye'nin birçok bölgesinde ve çeşitli vesilelerle Türk insanlarıyla tanışma fırsatı bulduğunu belirten Lee, "(Türklerin) Korelilere ne kadar çok benzediklerini öğrendiğimde hem şaşırdım hem de mutlu oldum. Sadece görünüş olarak bizden farklı görünen Koreliler gibiler. Hepsi dost canlısı, nazik ve son derece temiz kalpliler." dedi.

Lee, Türkiye'de seyahat etmenin kendisini mutlu ettiğini, 3 yıllık görev süresi boyunca diğer büyükelçilerden daha fazla ziyaretlerde bulunduğunu düşündüğünü söyledi.

Hafta sonları eşiyle beraber arabayla birçok yere gittiğini ifade eden Lee, "Oğlum, kızım, anne-babam ve yakın arkadaşlarım Ankara'ya geldiğinde onları Türkiye'nin dört bir yanındaki güzel manzaralı ve tarihi yerlere götürdüm. Herkes Türkiye'ye hayran kalmıştı ve Türkiye'ye hayran kalan onları gururla izlemek benim için en güzel anıydı." değerlendirmesini paylaştı.

Eskişehir olabilir”

En çok sevdiği yerin Kapadokya olduğunu, oraya en az on kez gittiğini ama Türkiye'de yaşamayı tercih ettiği takdirde, Eskişehir veya Bodrum'da yaşamayı düşünebileceğini anlatan Lee, "Bodrum'un çok güzel bir doğası ve denizi var. Özellikle emekli olup eşimle birlikte Bodrum'un sakin bir kırsal kesiminde balık tutarak yaşamak isterim." dedi.

Türkiye-Güney Kore ilişkilerine de değinen Lee, iki ülke arasında tarihsel gönül bağlarının olduğunu, iki ülke arasındaki ilişkilerin, diplomatik bağların kurulduğu 1957'den bu yana siyasetten ekonomiye, toplumdan kültüre kadar pek çok alanda gelişmiş ve her zaman en iyi halini aldığını vurguladı.

"Türk yemekleri arasında baklava, katmer, dondurma gibi birçok tatlıyı özleyeceğimi düşünüyorum. Türkiye'nin tatlılarını özleyeceğim. Türkiye'de çok fazla Türk çayı da içtim. Onu da çok özleyeceğim." diyen Lee, Türkiye'nin zengin bir yemek ve tatlı kültürünün olduğunu anlattı.