Recep Taşel açıklamasına şu ifadelere yer verdi;
“Bugün tüm örgütümüz ve milletvekili adaylarımızla birlikte düşüncelerimizi kamuoyu ve sizlerle paylaşmak istiyoruz. Ülke olarak 6 Şubat’ta yaşadığımız depremin acısını enderinden yaşadık ve yaşamaya da devam ediyoruz. Ne yazık ki depremde ihtiyacı olan yurttaşlarımıza çadır göndermeyip, çadır ticareti yapan devletin kurumlarının çürümüşlüğü bir kez daha ortaya çıkmıştır. Vatandaşı pandemide maskeye, depremde çadıra muhtaç eden beceriksiz saray hükümeti, siyasi kampanya söz konusu olduğunda devasa reklam ve propaganda çadırını Eskişehir Valiliğinin önüne, Vilayet Meydanının tam ortasına kurabiliyor” 

Seçim eşit şartlarda olmuyor

Bakan milletvekili adaylarına dikkat çeken Taşel “Devletin olağanüstü maddi ve manevi gücünün 14 Mayıs seçimlerinde müdahil olacağının en somut göstergelerinden bir diğeri de bakanların milletvekili adayı olmasıdır. Kamu görevi yapan bir öğretmene, doktora, bürokrata veya meclis üyesine istifa zorunluluğu getiren seçim kanunu ne yazık ki atanmış bakanlar için uygulanmamaktadır. Bu adaletsiz anlayış, şehrimizde de bir bakanı iktidar partisinden milletvekili adayı göstermiştir. Burada amaç çok net bellidir. Kamu gücünü tam bir seferberlik halinde seçim yarışında muhalefete karşı eşitsiz bir biçimde kullanmaktır. Seçilmesi durumunda bakanlığı bitecek olan ve şehrimize yabancı sayın bakan, şehrimizde kronikleşen sorunları çözeceğini iddia ediyor” dedi. 

21 yıldır çözülmeyen sorunlar var

Eskişehir’de çözüm bekleyen sorunlar olduğunu ifade eden Taşel, “21 yıldır çözüm bekleyen Kuzey-Güney Çevre Yolu, Demiryolu liman bağlantısı, ilçe bağlantı yolları, OSB-Hasanbey demiryolu bağlantısı, iç hatlar tarifeli uçuşları, sanayi çarşısı dönüşüm projesi gibi veya vaat edilip de gerçekleşmeyen Kocakır Süperkent Projesi de uygulanmadan bir tarafta öylece duruyor.  Ayrıca bakanların kendilerine tahsis edilen kırmızı plakalı araçların ekonomik kaynağı,  halkımızın her harcamasından alınan dolaylı vergilerdir. Bu otomobillerle kampanya yürütüp göz boyamaya çalışan iktidar mensupları, halkımızı derin yoksullukla baş başa bırakmıştır. Otomobil ve ev hayali bile kuramayan gençler, açlığa mahkum ettikleri emekli, asgari ücretli, esnaf, memur, ürettiği halde kaybeden çiftçi, sanayici ve niceleri iktidar tarafından enflasyona ezdirilmektedir. Çakma ekonomist sayesinde paramız pul olmuştur. Bütün dünyada gıda enflasyonu gerilerken, Türkiye’de et, süt ürünleri, sebze ve meyve fiyatları üç katına çıkmıştır. Çocuklarımız yeterli ve sağlıklı beslenemiyor. Çocuklar yatağa aç giriyor. Önümüzde iki yol var,  kazanmak ya da kazanmak. Liderimiz kazandığında,  Türkiye kazanacak. İttifak ortaklarımızla birlikte parlamentoda çoğunluğu elde ettiğimizde, demokrasi ve millet kazanacak. Hedefimiz,  Eskişehir’de birinci parti olmak, yine Eskişehir’den en yüksek oy oranına ulaşarak, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu 13. Cumhurbaşkanı yapmaktır” şeklinde konuştu.