Kahramanmaraş’ı 6 Şubat’ta vuran ve Türkiye’yi acıya boğan, iki büyük depremin etkilerinin araştırılması; bundan sonra yaşanabilecek depremlerle ilgili alınabilecek önlemlerin tartışılması için TBMM Deprem Araştırma Komisyonu önceki gün bir araya geldi. Toplantıda konuşan Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Deprem Danışma Kurulu Başkanı İTÜ'lü Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz, aralarında Eskişehir’in de olduğu 18 şehir için TMMOB’a bünyesinde olan Jeoloji Mühendisleri Odası'nın (JMO) rapor hazırlandığını bu raporların gerekli mercilere gönderildiği ancak bir geri dönüşün olmadığını belirtti.

Prof. Dr. Tüysüz rapor hazırlanıp uyarıda bulunulan 18 kenti şöyle sıraladı: 
"JMO,18 kentimizle ilgili deprem raporu hazırladı. Bu illerimiz Eskişehir, Denizli, Muğla, Erzincan, Kayseri, Kocaeli, Tokat, Osmaniye, Kahramanmaraş, Bingöl, Konya, Hatay, Erzurum, Aydın, Balıkesir, Burdur, Manisa ve Hakkari'ydi. Bu raporlar, bir yıllık süre içinde, kalabalık bir kurul üyesi tarafından hazırlandı. Belediye başkanlıklarına, valiliklere, ilgili bakanlıklara ve Cumhurbaşkanlığı'na bu raporlar gönderildi.” İfadelerini kullandı.

"Tek bir kişi, tek bir kurum bile dönmedi"

Bu raporlarla ilgili tek bir kişi, tek bir kurumun bile dönmediğini belirten Tüysüz, “Bu, depreme karşı ne kadar duyarsız olduğumuzun açık ve net göstergesidir. Bunu yazan uzman kişilerin oluşturduğu bir kurul. Hiç değilse; ne söylüyorsunuz, niçin böyle söylüyorsunuz diye bir dönüşün olması gerekirdi. Aslında raporunu hazırlamakta olduğumuz 24 kent var. Bursa, Bolu, Aksaray, Sakarya, Kütahya ve İzmir üzerine de raporlar hazırlanıyor. Bu illerle ilgili de raporlarımızı bitirince gerekli mercilere göndereceğiz. Meclis'te de onu anlattım. Bu büyüklükte depremler olduktan sonra hep komisyonlar kurulur, raporlar hazırlanır ancak bunların icraata geçmesinin ihtimali çok düşük olur. Şu anda da aynı kanaatteyim” dedi. 

Profesörü tedirgin eden üç kent

Prof. Dr. Tüysüz “Hatay, Kahramanmaraş ve Kayseri'nin depremselliği beni tedirgin ediyordu ve bunun sonucunu maalesef gördük. Artık dilimizde tüy bitti, söyleyecek bir şey de yok. Artık depremi bir şekilde ciddiye almak gerekiyor yoksa geleceğimiz iyi görünmüyor” şeklinde konuştu.