Odunpazarı Ziraat Odası Başkanı Naci Erdemli’den Eskişehir Ekspres’e özel açıklamalar...

Erdemli, planlı üretime dikkat çektiği açıklamasında, “Şu ana kadar tarımda hiçbir planlamaya şahit olmadım. Çiftçimiz ekeceği ürüne kendisi karar verir. Geçtiğimiz yıl hangi ürün para ettiyse hepimiz onu ekeriz. Ekim fazla olduğu için o yıl, o ürün çöpe gider veya satılmaz” dedi.

Odunpazarı Ziraat Odası Başkanı Naci Erdemli, ülkemizdeki su sorununa da dikkat çekti ve önemli değerlendirmelerde bulundu. 

Uzun süredir tüm sektörler pandemi ile mücadele ediyor biliyorsunuz, çiftçiler bu süreçten nasıl etkilendi?

Tüm sektörler pandemi döneminde zarar ederken tarım kesimi 4.8 büyüme kaydetti. Bu da gösterdi ki, zor şartlara rağmen çiftçimiz canla başla üretmeye devam etti. Tarlasından çıkmadı, üretime odaklandı. Bu şekilde büyümeyi başardı. 

Gençler çiftçilik yapmak istemiyor, onları teşvik edici neler yapılabilir?

Gençlerimiz gelecek görmedikleri için çiftçilik yapmak istemiyorlar. Şu anda çiftçi olan büyüklerinin para kazanamadığını gördükleri için kırsalda kalmıyorlar. Şehir merkezinde asgari ücretle çalışmayı tercih ediyorlar. Gençlerimizi kırsalda tutmamız için elde ettikleri gelir seviyesinin yükselmesi gerekiyor. Bulundukları kırsal yaşam şartlarının da merkezlere yakın yerlerdeki gibi olması gerekir. Birçok köyümüzde internet bağlantısı yok. Alt yapı yok. Sosyal yaşam alanları yok. Buna benzer yaşam olanaklarının kaliteli bir şekilde sağlanması ve para kazanmaları sağlandığı taktirde gençlerimizi de kırsalda tutabiliriz.

Eskişehir’de çiftçileri dinliyorsunuz, talepleri nelerdir?

Eskişehir’de hemen hemen hepsinin talebi girdi maliyetlerinin çok yüksek oluşu. Son dönemde 6 ay içerisinde kullandığımız kimyevi gübre fiyatları yüzde yüz arttı. 6 ay önce aldığımız gübrenin fiyatı 2300 TL’den 4800 TL’ye çıktı. Zirai ilaç yine aynı en az yüzde 70 arttı. Kullandığımız mazot da yüzde 55 ÖTV ve KDV vergisi ödüyoruz. Tarımsal sulamada kullandığımız elektrik enerjisinde de yüzde 40 diğer giderler var. İletişim bedeli, okuma bedeli, TRT payı, kayıp kaçak bedeli, KDV gibi… Bu maliyetler bizlerin üretimini zorlaştırıyor. Biz bunları devamlı ödeyerek maliyetlerin altında ürünümüzü satmak zorunda kalıyoruz. Bu vergi ve harçların üretim yapan çiftçiden alınmasını istemiyoruz. Hem maliyet yükseliyor hem de dünyadaki diğer ülke çiftçileri ile rekabet edemiyoruz.  En büyük sıkıntı sıfır gümrükle getirilen tarım ürünleri… Bu sıkıntı bizleri üretimden uzaklaştırmaktadır. 

Planlı üretim konusunda başarılı olduğumuzu düşünüyor musunuz?

Şu ana kadar tarımda hiçbir planlamaya şahit olmadım. Çiftçimiz ekeceği ürüne kendisi karar verir. Geçtiğimiz yıl hangi ürün para ettiyse hepimiz onu ekeriz. Ekim fazla olduğu için o yıl, o ürün çöpe gider veya satılmaz. Geçen yıl soğan, patates üreticisine para kazandırmıştı. Bu yıl üretici para kazanmak için patates, soğan ekti. Fakat depolarda çürüdü. Çiftçi zarar etti. Bir kısmı TMO kanalıyla üreticiden alınıp çok az bir parayla, halka bedava dağıtıldı. Burada ne üretim planlamamız var ne de tüketim… Aslında ne kadar tüketim varsa o kadar üretim olması gerekir. Biraz fazlası olabilir. Ama böyle bir üretim planı yok. En yakın zamanda bu plan yapılmalı. Ne çok üretilip çöpe gitmeli ne de az üretilip çok yüksek fiyatlara, tüketicimizin alım gücünü aşacak pahalılıkta pazarlanmamalı. Bunlar çözümsüz değil, fakat bir türlü yapılmıyor. 

Son olarak ne söylemek istersiniz?

Tarımla uğraşanların yaş ortalaması 55 ve üstü. Gençlerimizin mutlaka tarımda kalmaları sağlanmalı. Tarımla uğraşan, üretim yapan çiftçilerimizden vergi alınmamalı. Biz üreticiler de nihai tüketiciyiz. Bu vergiler bizlerde kalıyor. Hiçbir yere fatura edemiyoruz. Çünkü bizler müstahsil konumundayız. Su fakiri ülkemizde suyu dikkatli kullanmalıyız. Tarımda kullandığımız sulama sistemlerini mutlaka daha az su tüketimi olan damlama sulama sitemine çevirmeliyiz. Bununla sulama yapan çiftçiye destekler artırılmalı. Vahşi sulama sisteminden vazgeçilmesi için caydırıcı tedbirler uygulanmalıdır. Pandemi döneminde tarım, üretim ön plana çıktı. İnsanlar başka tüketimden vazgeçebilir. Fakat yiyecekten vazgeçmek mümkün değil. Bunu göz önüne alarak tarıma gereken önem verilmelidir.