Sıhhiye Meydanı’nda Eskişehirlilere seslenen Mansur Yavaş’ın konuşmasından satırbaşları; 


Sevgili Eskişehirliler Hepinizi sevgi ve selamlarımı sunuyorum. Eskişehir büyükşehir belediye başkanımız bizim ustamız. Biz 1999 yılında tesadüf seçildikten 10-15 gün sonra Antalya’da bir toplantıda yan yana geldik. Hocam şunu söylüyordu; ‘mezarlıkları dahi ipotek yapmışlar, nasıl kredi bulup nasıl işler yapacağız bilemiyorum’ demişti. İşte o hocam 25 yıl sonra Eskişehir’i o şartlardan alıp bugün bir Avrupa kenti haline getirdi. Kendisine çok teşekkür ediyoruz.

Ankara’da belediyecilik adına yapılan Ankara’nın parasını kendi parası olsa harcamaz ama rahat bir şekilde çılgın bir yönetime harcayan bir hükümet vardı. Bunu da halka anlatmamız zor oluyordu. Sonra konuşmaya başladılar ‘bunlar yapamazlar, belediyecilikten ne anlarlar’. Hep kibirli ve küçümseyici davranışlarla. Yönetilemez denilen Ankara’yı o kadar borçla devraldık ve 4 yıl içerisinde eskiye ait faizli 5 milyar eski devrin borcunu ödedik.

8 nisanda görevi aldık 28 Nisan’da çıkan kararnameyle bundan sonra metro alacaklarımız için bütçenin yüzde beşini keseceğiz dediler. İki rakam arasındaki farkı söyleyeyim, eğer maç oynarken kural değişmeseydi, 80 90 milyar lira bugüne kadar ödemiş olacaktık fakat bu şekildeki bir düzenlemeyle kesilen para 1.7 milyar. 1.7 milyar parayı Ankara’da yapacağımız hizmetlerden alıp gasp ettiler. Buna rağmen 5 milyar borcu ödedik. 1 milyar lira da Çevre Bakanlığı’ndan alacağımız var. 

Amerika’daki Fish denilen kuruluş Türkiye’deki belediyeleri inceledi. Büyükşehir Belediyeleri içerisinde kredi limitesi en yük dereceyi Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak ilan edildi.

Pandemide uygulanan şeffaf uygulamalar ile de geçen yıl İngiltere’den dünya başkent belediye başkanı seçildim. Şimdi de yönetemez diyorlar ya bunlar gelirse hiçbir şey yapamaz diyorlar ya. Eskişehir büyükşehir belediyesinin yaptıklarını görmezden geldiler. Bizim en önemli örneğimiz Eskişehir’di. Dolayısıyla seçildikten sonra 11 büyükşehir belediyesi de bu engellere rağmen çalışmaya başladı. Belediye başkanı kendi mi cezalandırılıyor sizce, hayır halk cezalandırıyor. Seçime girmek serbest, kazanmak yasak.

Sevgili Eskişehirliler aynı oyun şimdi hala oynanıyor. Biz gidersek şöyle olur, biz gidersek böyle olur. Şimdi görüyoruz TOGG, İHA, SİHA, Anadolu Gemisi vesaire bunlar sanki hükümetin parasıyla yapılmış milletin parasıyla yapılmamış gibi. Biz gidersek bunlar batar diyor. O TOGG da İHA’lar da SİHA’lar da milletin malıdır. Kimsenin babasının malı değildir. Devletin milletin tertemiz paralarıyla imal edilmiştir. Bize düşen yeni hükümet kurulduktan sonra çok daha iyilerini yapmak.

Bu ülkede bebek katilini cezasını bitmeden çıkaracak hiçbir güç yoktur. Eli kana bulaşmış teröristleri af yoluyla çıkaracak da hiçbir Allah’ın kulu yoktur. Bunun karşısında herkes duracaktır.

Bizim 6 tane siyasi partimizin 2 yıldır üzerinde çalıştığı bir mutabakat metni var. Neler yapacağının, neler yapmayacağının hepsi orada yazılı. Dolayısıyla kandilliden gelen lafları da reddediyoruz. Şu anki hükümetin ekmeğine yağ süren sözleri de reddediyoruz. Bu konuşmaları alıp bize terör istihkakı yapmaya çalışan iktidarın da sözlerini reddediyoruz. Bu sözler yakışsa yakışsa kendilerine yakışır. Artık korku siyaseti, nefret siyaseti bitecek. Çok daha iyi yönetimler gelecek.

Millet ittifakının programında da tarım ve hayvancılığa çok büyük destekler yapılacağı yazılı. Neden? Çünkü pandemi döneminde Ukrayna bize buğday vermedi.  Kendilerine lazım olur diye. O çiftçi ayakta kalsın ki iklim krizi nedeniyle yaklaşan büyük bir felakete ve kıtlık felaketine karşı ayakta kalsın.

Türkiye kendi kendine yeten bir tarım ambarıydı. 21 yılda neden tarımı, çiftçiyi bu hale getirdiniz. Dışarıdan buğday almaya geldiğini kendilerine sormuyorlar maalesef.

Bundan sonra, şeffaf hükümet de açık ihaleler yapacak, rekabeti sağlayacak elde ettikleri tasarrufları da mutlaka size harcayacak. Alışmışlar yine her seçim ‘beka’. Seçim biter beka olayı da biter. Asıl Türkiye’nin bekası nerede tehlikede?  Ülkedeki mülteciler bekamızı tehdit ediyor. Ülkemizdeki pahalılık artık bekamızı tehdit eder hale geldi. Enflasyon, kira fiyatları beka sorunu haline geldi. İddia ediyorum en büyük beka sorunu, bu iktidarın kendisi haline geldi. Çünkü, 21 yıldır 1 trilyon 200 dolar bütçe kullandılar. 450 milyar dış borcumuz var.  Elbette güzel şeyleri de yaptılar ama kötü giden hiçbir şey bunların üstüne yapışmıyor. 

Kimse kimsenin ne milliyetçiliği ne dinini sorgulama hakkına sahiptir. Biz de iddia ediyoruz ki, en az onlar kadar vatanseveriz ve milliyetçiyiz. En az onlar kadar Müslümanız. Bu ülkenin bölünmemesi için hepimiz canımızı vermeye hazırız. Dolayısıyla bir başkasını terörist olarak adlandırmak bize yakışmaz.

Nefret siyasetinden bıktık, azarlanmaktan bıktık, düşman görülmekten bıktık. Mutlaka bu değişime ihtiyacı var. Allah hepimizi farklı farklı yarattığına göre, hepimiz farklı fikirde farklı düşüncede olacak. Kimse, kimse gibi düşünmek zorunda değil ama bizler sizler gibi düşünmüyoruz diye 6 tane parti yan yana gelmiş uzlaşmayı bilmiş 2400 maddelik bir planı ortaya koymuş biz niye illet olalım. Bugüne kadar Sayın Cumhurbaşkanı adayımızın ben Cumhur İttifakını destekleyenlere karşı kötü bir lafını duymadım. Benim bildiğim iyi Müslüman ağzından bal damlar, kimseye hakaret etmez, yalan söylemez.

İnşallah millet ittifakı olarak 14 Mayıs’ta birleşe birleşe kazanacağız. Kavga etmek yerine yan yana geleceğiz, Türkiye için yan yana geleceğiz. 13. Cumhurbaşkanımızı 15 Mayıs’tan sonra Çankaya köşküne oturtacağız. 15 Mayıs’tan sonra ‘yapamayız edemeyizlerin’ ortadan kalkacağına inanıyorum ve ülkemize huzurun bereketin ve baharın geleceğine inanıyorum.