Eskişehir gündeminde adı sık sık Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığı için geçen Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş “Bu konuyla ilgili bize herhangi bir görev tevdi edilirse bununla ilgili de oturup birçok insanla konuşuyor olmak gerekiyor? Benim sadece bireysel olarak verebileceğim bir karar değil. Biz de şöyle olur, Celalettin Kesikbaş sana bir görev tevdi ediyoruz der o şekilde olur, ya da başka birisine de olabilir. Şu ana kadar herhangi bir partiden resmi herhangi bir teklif yok. Herkes birbirini yokluyor muhtemelen, olur mu olmaz mı gibi. Resmi bir teklif yok. Şahsım adına söylüyorum, ‘ben sahaya çıkıp hiçbir zaman ben adayım’ demeyeceğim. Ama bana görev tevdi edilirse, bu görev için de benim koşullarım olur o şekilde böyle bir görevi seve seve üstlenirim” dedi. 

İşte Celalettin Kesikbaş’ın açıklamaları; 

Halk bu raporu doğru okudu

Konut ve barınma üzerine bir rapor hazırladınız, bu raporun Eskişehir’de doğru okunduğunu düşünüyor musunuz?

Raporu, konut sorununu iyi idrak etmiş halk doğru okudu bir kere. Çünkü, bizim o raporumuz tamamen bir ihtiyaçtan ortaya çıktı. Eskişehir’de kime sorarsanız sorun, sokaktaki herkes Eskişehir’de bir konut sorunu olduğunu size açık ve net bir şekilde söyler. Kiraların yüksek olduğunu, konut fiyatlarının yüksek olduğunu mutlaka söyler. Bizim bunu yapmamızın sebebi de şu, Eskişehir Sanayi Odası her ne kadar bin tane üyesi olmasına rağmen yaklaşık 260 bin insana değiyoruz direk olarak. Eskişehir sanayisi çok sayıda insana öyle ya da böyle bir şekilde dokunuyor. Ekmeğinin önemli bir kısmını Eskişehir sanayisinden elde ediyor. Biz her ne kadar maaşlara zam da yapsak, enflasyonun üzerinde zam da yapsak, onların mutlu etmek elimizden gelen bütün çabayı da göstersek, çalışanlarımızın beyaz yaka, mavi yaka hiç önemli değil, hepsinin temel problemi barınma. Hepsinin temel şikâyeti şu; ‘maaşımın yarısını ben kiraya ödüyorum’ yada, ‘yıllarca para biriktirdim ama ben bir konut sahibi olamıyorum, barınma problemini çözemiyorum’ gibi sıkıntılarla bize geliyorlar doğal olarak herkes de bir geçim sıkıntısı var bunu biliyoruz. Neticede enflasyonun son iki senede yoğun olduğu bir ortamda insanların bu tip serzenişleri de normal. Parası olan da şu anda enflasyondan mustarip, parası olmayan da enflasyondan mustarip.

Eskişehir’de arsa maliyetleri çok yüksek

Eskişehir’de arsa maliyetleri maalesef çok yüksek. Bugün 500 Dolar’dan iki bin Dolar’a kadar Eskişehir’de ciddi bir şekilde inşaat yapabileceğiniz arazilere bir değer biçiliyor. Doğal olarak da Eskişehir’de konut fiyatları bundan sebep artıyor. İkincisi de arz ve talep. Ekonominin temeli arz ve taleptir. Eskişehir’de arzda da sıkıntı var, sosyal konut üretilemiyor. Evet kentin bazı yerlerinde konutlar üretiliyor ama bunlar daha çok bizim mavi yaka ve beyaz yakanın ulaşabileceği fiyatlar değil. Batıkent, Söğütönü gibi, 8-10 milyon liradan aşağıya maalesef ev fiyatları birçok insanın ulaşamayacağı fiyatlar. Şunu demek istiyoruz, Eskişehir’in mutluluğu için, Eskişehir insanının Eskişehir’de yaşarken mutlu olabilmesi için konuta ve barınmaya ihtiyacı var ve bunun en uygun ucuz şekilde çözülmesi lazım. Biz burada şunu söylemiyoruz, belediye yapsın, TOKİ yapsın, şu ya da bu yapsın değil… Bizim derdimiz o raporda ihtiyaç tespiti idi. Çünkü bizim Eskişehir Sanayi Odası olarak, bunları akıl vermek, gerçekleştirmek gibi bir misyonumuz yok. Biz sadece Eskişehir’in bir ‘konut problemi var, bir barınma problemi var’ bununla ilgili de şunlar yapılırsa iyi olur demek için bu raporu hazırladık. Hatta Emlakçılar Odası da bu işe ciddi destek verdi, çünkü onlar da reel piyasanın içindeler. Çok daha iyi bu sorunu görüyorlar.

Eskişehir 5 sene sonra yaşanmaz bir kent olabilir

İstanbul’da yıllar önce 10 bin lira para kazanan bir kişi Eskişehir’e geldiğinde, Eskişehir’de çok da konforlu bir şekilde 10 bin liraya yaşayabiliyordu. Neredeyse İstanbul ile Eskişehir’in satın alma pariteleri yarı yarıyaydı. O yüzden Eskişehir bir mutluluk kentiydi. Daha rahat daha konforlu, hatta birçok insan emekli olduğunda Eskişehir’de yaşamayı tercih ederdi. Tabi bunun başka etkenleri de vardır. Eskişehir güvenilir bir kent, yaşanabilir kent sıralamasında, bunlar çok pozitif şeyler, Eskişehir’e değer katan konular ama biz aslında bu konulara geleceğe bir projeksiyon olsun diye bugünden söylüyoruz.  Evet, Eskişehir güvenilir, evet, Eskişehir rahat yaşanabilir, konforlu bir kent yaşanabilir kentler sıralamasında öncelikle ama o bugün için böyle, böyle devam ederse 3 sene sonra 4 sene sonra 5 sene sonra yaşanmaz bir kent olur. Bu Eskişehir'in birikimleri yani bunca yıldır sağlamış olduğu birikimler de heba olur gider. Biz o yüzden Eskişehir Sanayi Odası olarak çalışanlarımızla birlikte dediğimiz gibi hani büyük bir aileyiz, bu konuyu gelecek bir tehlike açısından öngördük ve bunu raporlaştırdık. Bunun hoşuna gidenleri olur, olmayanları olur ona ben bir şey diyemem. Herkes kendi raporunu bir şekilde hazırlar ortaya koyar. Hani bazen şöyle eleştiriler oluyor,  bunu yaparken niye akademik kuruluşları, diğer odalara sormadınız. Bu bizim Eskişehir Sanayi Odası'nın gözlemlerini anlatan bir rapor, başka arkadaşlar başka raporlar hazırlayabilir. Her konuda uzlaşıyla rapor hazırlanacak diye de dünyanın hiçbir yerinde bir şey yok. Bu da işte bizim demokrasi anlayışımızın ne kadar gelişmiş olup olmadığını da gösteriyor. Biz Eskişehir Sanayi Odası olarak gördüğümüzü tespitlerimizi anlattık. Çünkü böyle problemlerimiz var, sıkıntılarımız var. Çalışanlarımızın da, bizim de sıkıntılarımız var bununla ilgili. Çünkü her negatif yükseliş bizim çalışanlarımızın mutluluğunu etkiliyor. 

İstemiyorum diyen insanı ben düşünemiyorum

Şehrin sorunları ile ilgili çalışmalarınız, ilçe gezileriniz, söylemleriniz nedeniyle sizi Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na yakıştıranlar var, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Keyifli şeyler tabii ki herkes Eskişehir'de Büyükşehir Belediye Başkanı da olmak ister, milletvekili de olmak ister. Yani bugün ‘ben istemiyorum’ diyen insanı ben düşünemiyorum. Bunlar önemli görevlerdir, bunlar kutsal görevlerdir. Bunlar kent milliyetçisi olan, kentini seven kentine borcunu ödemek isteyen bugün Cumhuriyet’in kuruluşundaki Atatürk’e ve arkadaşlarına ve onların yaptığı halkla birlikte olan çalışmalara saygı duyan, vatanı vatan yapmak için şehit olan birçok insana karşı aslında bizim sorumluluğumuz var. Hepimiz çünkü daha iyi bir ülkede yaşamak istiyoruz. Hepimiz bulunduğumuz bölgede de mutlu olmak istiyoruz. Aslında Eskişehir'de niçin yaşıyorsun dersen, ben Eskişehir'de mutlu olmak için yaşıyorum. Yoksa İstanbul'da da yaşarım, İzmir'de de yaşarım. Ama İstanbul’da mutlu olmam İzmir'de mutlu olman ben Eskişehirlilerin Eskişehir'de mutlu olması için en azından fikrimi beyan ediyorum. 

Eskişehir’de yüzlerce insan bunu yapabilir

Bunların hepsi vizyondur, gelecek vizyonudur. Bugün konutla ilgili ya da diğer projelerle ilgili işte ulaşımdır, bilimdir sanattır vesaire bunların hepsi bugün Eskişehir kötü durumda olduğu için değil, kötü durumda olabilir kaygısıyla bugünden söylediğimiz konular. İlgililere, yetkililere zaten biz bunların hepsini söylüyoruz. Bu dönem içerisinde dediğimiz gibi seçimler de var. Spekülatif birçok durum var. Birçok parti işte aday arayışı içerisinde saygı duyarım. Bu işleri yapacak gerçekten Eskişehir'de değerli insanlar var. Bazen birkaç kişinin isminde takılı kalınıyor. Eskişehir'de gerçekten yüzlerce insan var bu işleri yapabilme kabiliyetine sahip. Herhangi bir sebepten dolayı çıkamamış olabilirler ki siyasetin içerisinde olmak istemeyebilir ya da çok baskılanmıştır, önü tıkanmıştır, önü kapatılmıştır ya da bir kuşak daha bastırılmıştır. Daha dominant olan birçok insan herhangi bir sebepten dolayı onların önünü açmamıştır. Ama Eskişehir'de gerçekten potansiyeli yüksek çok insan var. Birçok insan gibi belki onların içerisinde ben de varım. Doğal olarak sadece Celalettin Kesikbaş değil şuanda birçok isim böyle makamlara layık görülebilir. Bu nasıl realize olabilir, nasıl olmaz? Şimdi bunlar farklı konular. Hepimiz iş hayatının içerisindeyiz. Doğal olarak da görevlerimizi en üst seviyede yapacağız.

Bu işler tek kişinin dudağının arasında değil

Bu işler kutsal görevler kimsenin himayesinde değil, tek kişinin dudağının arasında değil, demokratik bir yarış. Bu işlere gönüllü olan çok insan var. Duyuyorum görüyorum, Allah herkesin yolunu açık etsin. Bu konuyla ilgili bize herhangi bir görev tevdi edilirse bununla ilgili de oturup birçok insanla konuşuyor olmak gerekiyor? Benim sadece bireysel olarak verebileceğim bir karar değil. Ben neticede şahsi egolarından arınmış bir insanım ve toplum yararına olabilecek ama toplumla bunu birlikte yapabilecek bir karaktere sahibim.

Tek kişinin karar verdiği durumlar yok artık

 ‘Tek başıma çıkayım halk için halka dair birçok şeyi yapayım’ gibi böyle çok insan var ama artık dünya değişiyor dünya o dünya değil. Artık böyle tek kişinin hâkim olduğu, tek kişinin karar verdiği durumlar yok. Özellikle ‘Z’ kuşağı da zaten böyle bir şeyi talep etmiyor. Hep şunu söylüyorum, gelecek vizyonunu Eskişehir'in iyi kurgulandırabilecek her kim olursa olsun, Eskişehir’in de haklarını kazanımlarını bugüne kadarki işte o demokratik duruşunu, özgürlüklerini eşitlik ilkesini, kültürdür, sanattır veya sosyal yaşamıdır hiç fark etmiyor bugün hangi görüşten veya hangi inançtan olursa olsun herkesin Eskişehir'de rahat yaşadığı bir ortam. Hepimiz kabul ediyoruz,  bu kazanımlarımızı da gelecekte daha da arttırarak devam edebilecek her kim olursa olsun başımızın üstünde yeri var. Yani o anlamda sadece ben değil, benim gibi bir çok insan var bunları düşünen, yeter ki o arkadaşların önlerini açsınlar, önlerini tıkamasınlar, işleri siyasallaştırmasınlar çünkü bu iş özellikle belediyecilik ya da belediye başkanlığı ya da kent yönetimi siyaseten bir duruş değil, kentin bütün herkesin katılımıyla olabilecek kapsayıcı bugüne kadar ki birikimleri bir kenara koymadan,  bu birikimlerin üstüne inşa edilebilecek daha da arttırabilecek bir ekip profili, yani bir insan profili değil, ekip profiline ihtiyaç var.

Siz siyaseti düşünüyor musunuz?

Siyaseti biz zaten yapıyoruz. Yani hayatımızın her döneminde burada binlerce sanayici arkadaşımız var. Biz siyasetin dışında değiliz. Yani bütün gün burada oturup boş boş farklı farklı konuları konuşmuyoruz. Ekonomi de konuşuyoruz, işin toplumsal boyutunu konuşuyoruz. Geleceğe dair birçok konuyu oturuyoruz, politikalar üretiyoruz, tartışıyoruz, konuşuyoruz bunu siyaseten bu işin siyasetini yapmasak bile siyaseten dinlendiriyoruz. Aynı konut raporunda olduğu gibi. Siyaset farklı bir mecra ama ben şuna çok net bir şekilde inanıyorum. Siyaseti hepimiz seviyoruz zaten içinde de olmak gerekiyor ama bunu dejenere etmemek gerekiyor. Kutuplaştırmamak gerekiyor.

Hepimiz aynı kentin çocuklarıyız

Ben şahsen sosyal demokrat bir insanım ama hani bana derseniz ki şöyle bir sıralama yap sen kimsin diye ilk sıraya vatanımı, bayrağımı yazarım. Yani bu anlamda baktığınız zaman ben koyu bir Atatürk milliyetçisiyim. Bir numaraya bunu yazarım. Çünkü vatanın, bayrağın yoksa senin yaşama özgürlüğün yok demektir. Öncelikli olarak vatan sevgisidir, bayrak sevgisidir, ülkü sevgisidir. Bir numaraya bunu yazarsın, ondan sonra insanlar ailelerini yazabilir, başka bir şeylerini yazabilir. Evet, benim bir inancım var ve kutsala inanıyorum. Ve bir dinim var Müslümanım. Dinsiz değilim. Ama bununla birlikte Türkiye'nin yüzde doksan dokuzunda fazlası Müslüman ama hangi görüşten, hangi inançtan olursa olsun ya da Müslümanlığın kendi içerisindeki o farklılıkları yaşayan insanlara da hoşgörü ve saygıyla davranmayı biliyorum. Neden? Çünkü Eskişehir böyle bir kent Eskişehir'de işte 100 yıldır gelen göçmenler var. Eskişehir'i memleket olarak görmüş ve buraya gelmiş yerleşmiş, artık ben Eskişehirliyim diyen birçok insan var. Doğal olarak bu insanların da aslında hem inançların da hem de kültürlerin de birçok farklılıklar var ama Eskişehir'de biz bunu hissetmiyoruz. Çünkü herkes birbiriyle hoşgörü ortamında birleşebilir, uzlaşabiliyor. Bunun bir yaşam alışkanlığı haline de getirmiş. Türkiye'nin birçok kentinde böyle hoşgörüyü göremezsiniz. Eskişehir'de bunu çok net görüyorum. O yüzden de hepimiz her türlü inanca karşı da saygılıyız. Hangi inançtan olursa olsun neye inanıyorsa inansın Türkiye Cumhuriyeti’nin kanunları belli, bu sınırlar içerisinde hepimiz inanç özgürlüğüne sahibiz. İdeolojik konulara bakmam benim ideolojik bir duruşum yok. Birçok partiyle uyumlu çalışabiliyorum. Bu işi kutuplaştırmadıkları sürece aykırı uçlarda olmadıkları sürece hepimiz Eskişehir Milliyetçisiyiz. Bütün partilerle ilişkilendirilebiliyor, uç partiler hariç. Türkiye’nin bugün kabul ettiği 3-4 partinin tamamında karakter ve yapı olarak benim gibi birçok insanı görebilirsiniz. Doğal olarak da teveccüh gösteriyor insanlar bu keyifli bir şey, güzel bir şey. Siyasetin neresindesiniz derseniz, biz zaten siyasetin hep içindeyiz. Sürekli iletişimimizi sağlıyoruz. Hiçbir zaman dışında değiliz ama haddimizi biliyoruz hepsi o. Hepimiz aynı kentin çocuklarıyız. O nedenle siyasetin her tarafında teveccüh olabiliyor. Futbol takımı tutar gibi tutanları bir kenara bırakıyorum, onun haricinde herkesle ilişkilerimiz üst seviyede. Siyasetin her zaman içindeyiz aslında.

Sahaya çıkıp hiçbir zaman ‘ben adayım’ demeyeceğim

Bizim aday olma ihtimalimiz yok, bizim gibi kurumlarda, ya da bir sanayici kimliği olan insanların önemli bir kısmının aday olma ihtimali olmaz. Biz de şöyle olur, Celalettin Kesikbaş sana bir görev tevdi ediyoruz der o şekilde olur, ya da başka birisine de olabilir. Şu ana kadar herhangi bir partiden resmi herhangi bir teklif yok. Herkes birbirini yokluyor muhtemelen, olur mu olmaz mı gibi. Resmi bir teklif yok şu an. Şahsım adına söylüyorum, ‘ben sahaya çıkıp hiçbir zaman ben adayım’ demeyeceğim. Ama bana görev tevdi edilirse, bu görev için de benim koşullarım olur o şekilde böyle bir görevi seve seve üstlenirim. Ama hiçbir zaman sahaya çıkıp, ben adayım bir iktidar mücadelesi yapayım ben bu işlere girmem, bu iş bir görev olarak addedilirse öyle bir durumda da her şeyi en başta net bir şekilde konuşmak gerekiyor. Çünkü biz iş adamıyız, başarısızlık hakkımız yok, her zaman başarılı olmak durumundayız. Bunun için de her şeyi en başta doğru konuşmak gerekiyor.

Bizim derdimiz Eskişehir’i şampiyonlar ligine çıkartmak

Eskişehir’in çok kazanımları var, bu kazanımların üzerine fazla fazla koyacak insanlara bu kentin ihtiyacı var. Bugüne kadar Sayın Büyükerşen de birçok şey yapmıştır, AK Parti hükümeti de Eskişehir’e birçok şey yapmıştır. Azdır çoktur bunları benim tartışmaya mecalim yok. Bizim bu çıkışlarımızın temel sebebi, gelecekle ilgili kısımlarda bir sorun olacaksa bugünden önlem al ki, 3 sene beş sene sonra rahat edelim anlamındadır. Bugüne kadar Eskişehir’in kazanımlarını çok daha üst seviyelere çıkartacak insanlara bu kentin ihtiyacı var. Ben şuradan adayım, buradan adayım diye bir çıkış yapmam, etik olarak da yapmam, duruş olarak da yapmam, mevcut konumum olarak da yapmam.  Ama bir görev tevdi edilirse de o zaman oturulur konuşulur. Eskişehir birçok kazanıma sahip, bundan sonra daha yeni vizyonlara ihtiyacı var kentin, daha yeni gelişim alanlarına ihtiyacı var bunu yapabilecek dinamizmde aklıselim, potansiyeli yüksek insanlara ihtiyaç var.  Kentin geçmişi ile ilgili iyi yapılan şeyler var, bizim derdimiz bu seviyeyi daha üst seviyelere çıkartmak, yani Eskişehir’i şampiyonlar ligine çıkartmak. Onun için de biz de kendi çabamızla yasaların bize verdiği sınırlar içerisinde aktif olmaya çalışıyoruz. 

Kaynak: eskisehirekspres.net