Apple geçtiğimiz günlerde kayıp eşyalarımızı bulmayı sağlayacak yeni bir cihazın tanıtımını yaptı: AirTag. Ancak görünen şu ki bu yeni cihaz Apple’ın başını biraz ağrıtacak gibi görünüyor!

Kişisel eşyalarımızı, evcil hayvanlarımızı, bizim için önemli şeyleri kaybetmekten korkarız. Bu gerçekten yola çıkan Apple geçtiğimiz günlerde tam da bu meseleye bir çözüm sağlamayı hedefleyen AirTag adlı ürününü tanıttı. Ürünün şu anda Türkiye’de satışına başlanıldı. Uygun fiyatı ve sunduğu birçok yenilik ile AirTag şimdiden çok konuşulacak Apple ürünleri arasında yerini almaya başladı. 

AirTag temel olarak bir takip cihazı. Üzerine yerleştirdiğiniz eşyayı veya evcil hayvanı harita üzerinde takip etmenizi sağlıyor. Cüzdan gibi hayati önem taşıyan kişisel eşyalarınızı bir yerde unutup uzaklaşmaya başladığınızda sizi uyarıyor. 
Bunu yaparken cihaz nesnelerin interneti adı verilen bir yapıyı ve Apple’ın eko sistemini kullanıyor. Eşyanızın nerede olduğunu tespit edebilmeniz için cihazın yakınında bir Apple ürünün yer alması yeterli. Sadece Bluetooth sinyali ile AirTag az enerji ile bir sim karta ihtiyaç duymadan çalışabiliyor. Yani AirTag milyonlarca kullanıcının desteğini alabildiği mükemmel bir ekosistem ile çalışıyor. 

Aslında bu teknoloji çok yeni bir şey değil. Uzun zamandır işi yapan birçok ürün piyasada yer aldı. AirTag ile aynı teknolojiyi kullanan cihazlar Bluetooth teknolojisi ile benzer sistemi yıllardır kullanıyor. Ancak kendi ekosistemlerini yaratamamış olmalarından dolayı piyasada pek ilgi görmüyorlar. Bu cihazların Bluetooth sinyalini telefonunuzun algılaması için ekstra bir aplikasyon yüklemeniz gerekiyor. Bu aplikasyonu yüklemek bedava olsa da ürünü satın almayanlar için bir anlam ifade etmiyor. Bu nedenle AirTag öncesi cihazlar Apple gibi büyük bir ekosistemleri olmadığı için pek tercih edilmiyorlar.

Apple bu ekosistemini ABD’de birçok farklı ürün için açmaya başladı bile. Bazı akıllı bisikletler AirTag olmadan Bluetooth teknolojisi ile Apple ekosistemine dahil olmaya başladılar bile. 

Ancak AirTag piyasaya sürülmesi ile birlikte beraberinde birçok soruyu da gündeme getirmeye başladı. 

Kullanıcıların bu teknolojiye şüphe ile yaklaşmasına neden olan temel şey gizlilik konusu. AirTag kullandığı teknoloji ile birçok istenmeyen duruma yol açabilir veya kötü niyetli kişilerce farklı amaçlar için kullanılabilir. 

Apple AirTag’lerin kullanımının güvenli olduğunu söylüyor. Apple, birinin çantanıza, arabanıza veya ceketinize bir AirTag  yerleştirerek sizi izlemesi olasılığına karşın bir sistem geliştirdiklerini duyurdu. Buna göre böyle bir durumda etrafınızda sürekli bulunan ama size ait olmayan bir AirTag olduğunda hem iPhone ile bir uyarı alacağınızı söylüyor, aynı zamanda AirTag bir ses çıkararak sizi uyarabiliyor. Ancak bu açıklama birçok kullanıcıyı henüz tatmin edemedi.

Bu noktada tüketicilerin kafasında oluşan sorular şu şekilde; 

AirTaglerin ses çıkarma özelliği kötü niyetli kullanıcılar tarafından bloke edilebilir. Aynı zamanda takip edilen kişi akıllı telefon kullanmıyor olabilir. 

Başka bir senaryoda ise kullanıcının iPhone kullanmaması durumu yer alıyor. Bu durumda kötü niyetli kullanıcılar tarafından bu grupta yer alan insanlar takip edilebilecek gibi görünüyor. 

Bu grupta çocukların da yer alabileceğini unutmamamız gerekiyor. 

Cihazın tüm uyarılarına rağmen bu uyarıların ne anlama geldiğini bilmeyen veya anlayamayan kullanıcıların da benzer şekilde takip edilebilmesi sorunu ortaya çıkacak. Teknoloji ile arası iyi olmayan kullanıcılar bu nedenle takip edilme riski ile karşı karşıya kalabilirler. Üstelik AirTag’ler çok küçük cihazlar oldukları için arabalara da yerleştirilebilir. 

Bunun dışında yer alan bir başka sorun ise AirTaglerin kullanıldığı altyapının da hacklenmesi. Bu altyapının ne kadar korunaklı olduğunu henüz bilmiyoruz. Geçmişte çok büyük teknoloji şirketlerinin hacklenen altyapıları ile kullanıcılar istenmeyen durumlar ile karşı karşıya gelmişti. 

Kullanıcıların ortaya attıkları bir başka olası sorun ise istenmeyen AirTag cihazlarının ne kadar sürede takip edilen kişiyi uyardığı. Uzun uçak, otobüs veya gemi yolculuklarında kısıtlı alanlar içerisinde bir arada olan onlarca kullanıcının diğer yolcuların AirTag’lerinden aldıkları sinyaller ile “yanlış alarm” almaları mümkün. Aynı zamanda tatil merkezlerinde de benzer durumların yaşanması olası. 

Apple AirTag’ler ile ilgili bilgilerin gizliliğinden emin. Şirket bu cihazlara ait verilere kendileri tarafından bile ulaşılamadığını söylüyor. Bu kulağa güven verici gibi gelse de yukarıda bahsettiğimiz kötü niyetli durumlarda üzerinize yerleştirilen

AirTag’in kime ait olduğu, kimin Apple ID’si ile Apple ekosistemine dahil edildiğini öğrenmek oldukça güç olacak. Bu konuda yaşanacak davalarda ve hatta soruşturmalarda Apple’ın nasıl bir yol izleyeceği ise şu anda bilinmiyor. 

Ayrıca acil durumlarda tehlikede olan çocuk, yaşlı veya engelli gibi özel gereksinimleri olan kullanıcılara ulaşma konusunda Apple’ın nasıl bir prosedür izleyeceği henüz belli değil. 

Tüm güzelliklere rağmen teknoloji sonunda insan öğesine temas eden bir olgu. Bu olgunun nasıl kullanılacağı, hangi amaçla kullanılacağı ise tartışmaya ve suistimale açık. 

Dileriz başta Apple olmak üzere teknoloji şirketleri ürünlerinin bu türden kötü niyetli kullanımına karşı yeterli ve güçlü stratejileri kısa sürede geliştirir…